celikci
New member
Muhtemelen herkes havadaki bir bulutun üzerinde oturmayı yahut yürümeyi hayal etmiştir. Lakin sizin üzerinize bir bulut düşerse neler olabileceğini düşünmemişsinizdir. Düşünseniz bile, hayli yavaşça olduklarını sanıyor olabilirsiniz. Bulutlar neredeyse yüksüz üzere gözüken su moleküllerinden oluşsa da, aslında muazzam kütlelere sahiptir.
Tabi insan nasıl bir bulutun üzerine oturamıyorsa, bir bulutun da bizim üzerimize düşmesi mümkün değildir. Sıcak bir duştan daha sonra banyoda olana emsal biçimde, bir bulut olarak gördüğümüz varlıklar, bir ortaya gelen küçük su damlacıkları oluşturmak üzere ağırlaşan su buharından ibarettir.
Katı bir yapısı olmayan bu varlığın tartısı, su moleküllerinin toplu kütlesi hesaplanarak bulunuyor.
Su moleküllerinin yoğunluğunun bir bulutun tartısını direkt etkilediği göz önüne alındığında, farklı bulut tiplerinin hepsinin farklı yükleri olacaktır. Lakin yalnızca kümülüs bulutlarına bakmamız bu hesaplama için gereğince güzel bir örnek sayılabilir.
ABD Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi’ndeki araştırmacılar, bir kümülüs bulutunun yoğunluğunu metreküp su başına yaklaşık 0,5 gram olarak hesapladılar. Bir kilometre genişliğindeki bir bulut için, metreküp sayısını 1.000.000.000 x 0,5 yoğunlukla hesaplarsanız, o boyuttaki bir kümülüs bulutunun toplam yükü olan 500.000 kilogramı bulursunuz.
Bir Boeing 747-SP’nin nispeten yavaşça bir biçimde 220.000 kilogram tartısında olduğu düşünüldüğünde, bu bulutların havada süzülebiliyor olması size de garip gelebilir.
Bu yükün bu kadar geniş bir alana dağılması, rastgele bir noktadaki kütlenin epey daha küçük olması manasına gelir. Bulutlar da sıklıkla su damlacıklarından oluşur ve yerçekiminin onlar üzerinde pek bir tesiri olmaz. Şaşırtan bir biçimde, kuru hava da bir buluttan daha ağırdır ve bu yüzden bulutlar ortasından geçmeden bir kuru hava yastığının üzerine rahatça oturabilirler.
Tabi insan nasıl bir bulutun üzerine oturamıyorsa, bir bulutun da bizim üzerimize düşmesi mümkün değildir. Sıcak bir duştan daha sonra banyoda olana emsal biçimde, bir bulut olarak gördüğümüz varlıklar, bir ortaya gelen küçük su damlacıkları oluşturmak üzere ağırlaşan su buharından ibarettir.
Katı bir yapısı olmayan bu varlığın tartısı, su moleküllerinin toplu kütlesi hesaplanarak bulunuyor.
Su moleküllerinin yoğunluğunun bir bulutun tartısını direkt etkilediği göz önüne alındığında, farklı bulut tiplerinin hepsinin farklı yükleri olacaktır. Lakin yalnızca kümülüs bulutlarına bakmamız bu hesaplama için gereğince güzel bir örnek sayılabilir.
ABD Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi’ndeki araştırmacılar, bir kümülüs bulutunun yoğunluğunu metreküp su başına yaklaşık 0,5 gram olarak hesapladılar. Bir kilometre genişliğindeki bir bulut için, metreküp sayısını 1.000.000.000 x 0,5 yoğunlukla hesaplarsanız, o boyuttaki bir kümülüs bulutunun toplam yükü olan 500.000 kilogramı bulursunuz.
Bir Boeing 747-SP’nin nispeten yavaşça bir biçimde 220.000 kilogram tartısında olduğu düşünüldüğünde, bu bulutların havada süzülebiliyor olması size de garip gelebilir.
Bu yükün bu kadar geniş bir alana dağılması, rastgele bir noktadaki kütlenin epey daha küçük olması manasına gelir. Bulutlar da sıklıkla su damlacıklarından oluşur ve yerçekiminin onlar üzerinde pek bir tesiri olmaz. Şaşırtan bir biçimde, kuru hava da bir buluttan daha ağırdır ve bu yüzden bulutlar ortasından geçmeden bir kuru hava yastığının üzerine rahatça oturabilirler.