celikci
New member
Arkeologlar, Zagros Dağları’ndaki Piramagrun Dağı’nın dorukları içinde yüksek bir yerde bulunan bir hafriyat alanının, 4 kilometre uzunluğunda bir sur duvarından değil, beraberinde kışlalarla süslenmiş iki küçük yerleşim yerinden oluştuğunu ortaya çıkardı. Burası, etkileyici kaya kabartmaları ile dini bir kompleks. Tapınakların muhtemelen Zerdüşt İran tanrıçası Anahita’ya adanmış olduğuna inanılıyor.
Heidelberg Tarih Öncesi, Protohistorya ve Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü’nde araştırmacı olan Dr. Michael Brown, “Bu büyüklükte bir kaleyi planlamak, inşa etmek ve ayakta tutmak için harcanan büyük gayret, hükümet faaliyetlerine işaret ediyor” diyor.
Yerleşimin görünürdeki ihtişamı ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, araştırmacılar artık bu harika bölgenin kuzeydeki eski bir krallık olan Adiabene’deki kraliyet hanedanının kurucusu Natounissar’a adanmış kayıp Natounia (namı öteki Natounissarokerta) kenti olabileceğinden şüpheleniyorlar.
Daha evvel, bu kentin tek ispatı, Türkiye’nin güneydoğusundaki günümüz Nusaybin’inde ortaya çıkarılan MÖ 1. yüzyıla ilişkin birkaç sikke idi. Araştırmacılar, argümanlarının şimdilik yalnızca spekülasyon olduğunu vurguluyor, fakat Rabana-Merquly’nin uzun müddettir kayıp olan Natounia kenti olabileceğine dair birtakım ipuçları olduğuna inanıyorlar. Sikkelerin üstündeki yazları, MÖ 1. Yüzyılda basılmış olduklarını gösteriyor. Bu tarihleme, kalıntıların tarihleriyle de ahenk gösteriyor.
Ayrıca Rabana-Merquly’nin kapılı girişlerindeki iki kaya kabartması, tören başlığı takmış bir hükümdarı tasvir ediyor. Hükümdarı tanımlayan bir yazıt yok, lakin arkeologlar, Parth devri hükümdarlarının başka kabartmalarına kuvvetli bir benzerlik gösterdiklerini söylüyorlar. Natounissar’ı yahut onların direkt torunlarından birini tasvir ediyor olabilir.
Heidelberg Tarih Öncesi, Protohistorya ve Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü’nde araştırmacı olan Dr. Michael Brown, “Bu büyüklükte bir kaleyi planlamak, inşa etmek ve ayakta tutmak için harcanan büyük gayret, hükümet faaliyetlerine işaret ediyor” diyor.
Yerleşimin görünürdeki ihtişamı ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, araştırmacılar artık bu harika bölgenin kuzeydeki eski bir krallık olan Adiabene’deki kraliyet hanedanının kurucusu Natounissar’a adanmış kayıp Natounia (namı öteki Natounissarokerta) kenti olabileceğinden şüpheleniyorlar.
Daha evvel, bu kentin tek ispatı, Türkiye’nin güneydoğusundaki günümüz Nusaybin’inde ortaya çıkarılan MÖ 1. yüzyıla ilişkin birkaç sikke idi. Araştırmacılar, argümanlarının şimdilik yalnızca spekülasyon olduğunu vurguluyor, fakat Rabana-Merquly’nin uzun müddettir kayıp olan Natounia kenti olabileceğine dair birtakım ipuçları olduğuna inanıyorlar. Sikkelerin üstündeki yazları, MÖ 1. Yüzyılda basılmış olduklarını gösteriyor. Bu tarihleme, kalıntıların tarihleriyle de ahenk gösteriyor.
Ayrıca Rabana-Merquly’nin kapılı girişlerindeki iki kaya kabartması, tören başlığı takmış bir hükümdarı tasvir ediyor. Hükümdarı tanımlayan bir yazıt yok, lakin arkeologlar, Parth devri hükümdarlarının başka kabartmalarına kuvvetli bir benzerlik gösterdiklerini söylüyorlar. Natounissar’ı yahut onların direkt torunlarından birini tasvir ediyor olabilir.