celikci
New member
Kısa bir süre evvel bir nilüfer uzmanının olağanüstü önsezisine dayanarak yapılan araştırmada, İngiltere, Londra’daki Kew Gardens Herbarium’da son 177 yıldır büyüyen agiant nilüferin yeni bir çeşit olduğu keşfedildi. Bu keşif, bir yüzyıldan fazla bir müddetdir yeni bir dev nilüfer çeşidinin birinci keşfi olarak değerli bir yere sahip. Ünlü Victoria cinsinde yalnızca iki bilinen dev nilüfer tipi bulunuyordu ve bu yeni çeşit ile birlikte artık üç tıp var.
Frontiers in Plant Science’da yayınlanan keşif, bahçıvan Carlos Magdalena ve botanik sanatkarı Lucy Smith tarafınca başlatıldı. Magdalena, 2006 yılında bitkinin fotoğraflarını internette gördükten daha sonra Victoria cinsinin üçüncü bir üyesi olduğuna ikna oldu.
Magdalena, IFLscience’a gönderilen bir açıklamada “Neredeyse yirmi yıldır internet üzerinden yabanî Victoria nilüferlerinin her fotoğrafını inceliyorum, 18., 19. ve 20. yüzyılın botanikçilerinin sahip olmadığı bir lüks…” dedi.
Biri Kew’de, oburu Bolivya Ulusal Herbaryumunda son 34 yıldır büyümekte olan iki mesela daha evvel Victoria amazonica olduğu düşünülüyordu. Fakat, uzun bir araştırmadan daha sonra takım, bunun yeni bir bilimsel çeşit olduğunu doğruladı.
Bu dev nilüferin yeni ismi, bulunduğu ülkenin ve projedeki Bolivyalı ortakların onuruna Victoria bolivia olarak belirlendi. Victoria bolivia, Llanos de Moxos’un su ekosistemlerinde bulunuyor ve şu anda dünyadaki en büyük dev nilüfer tipi olarak öne çıkıyor. Şu anda Bolivya’daki La Rinconada Bahçeleri’nde bulunan bir mesela 3,2 metreye ulaşan yapraklarıyla bir rekortmen olduğu söyleniyor.
Victoria cinsindeki çeşitlerin karakterize edilmesi, bilhassa yabani dev nilüfer örneklerinin toplanması hayli güç olduğu için, uzun yıllardır güç olmuştur. Ayrıyeten, cinslerin isimlendirilmesine yardımcı olmak için özgün süreçte yer alan bitki örnekleri olan “tip örneklerinin” eksikliği de daha fazla zorluk yaratıyor. Örneğin V. amazonica, 1832’de bu cins ortasında isimlendirilen birinci üyeydi, lakin rastgele bir yeni örneği onunla karşılaştırmak için kâfi data bulunmuyor.
Ekip, bu tıbbın tanımlanmasına ulaşmak için tarihi kayıtlar, coğrafya ve bahçecilik kayıtlarının yanı sıra dünyanın dört bir yanından canlı örneklerin bir kombinasyonunu kullandı. Ayrıyeten Victoria ve başka dev nilüferleri etiketleyen imgelere bakmak için toplumsal medya üzerinde vatandaşların takviyesinden de faydalandılar.
Lucy Smith’in çizimleri
Botanik sanatkarı Lucy Smith, seraya yaptığı gece ziyaretleri sırasında çiçeklerin yalnızca geceleri açık olduğunu görmesinin akabinde Magdalen’in nilüfer hakkındaki kuşkularını paylaşmaya başladı. O sırada eşsiz özellikleri fark etti ve bunları çizimleri aracılığıyla tanımlamaya başladı.
Kew’den Natalia Przelomska ve Oscar A. Pérez-Escobar, V.boliviana’nın derinlemesine bir DNA tahlilini yaptılar ve bunun bilinen iki cinsten genetik olarak fazlaca farklı olduğunu buldular. Elde ettikleri sonuçlar, V.bolivia’nın V.cruziana ile en yakından alakalı olduğunu ve yaklaşık bir milyon yıl evvel ayrıldıklarını gösteriyor.
Frontiers in Plant Science’da yayınlanan keşif, bahçıvan Carlos Magdalena ve botanik sanatkarı Lucy Smith tarafınca başlatıldı. Magdalena, 2006 yılında bitkinin fotoğraflarını internette gördükten daha sonra Victoria cinsinin üçüncü bir üyesi olduğuna ikna oldu.
Magdalena, IFLscience’a gönderilen bir açıklamada “Neredeyse yirmi yıldır internet üzerinden yabanî Victoria nilüferlerinin her fotoğrafını inceliyorum, 18., 19. ve 20. yüzyılın botanikçilerinin sahip olmadığı bir lüks…” dedi.
Biri Kew’de, oburu Bolivya Ulusal Herbaryumunda son 34 yıldır büyümekte olan iki mesela daha evvel Victoria amazonica olduğu düşünülüyordu. Fakat, uzun bir araştırmadan daha sonra takım, bunun yeni bir bilimsel çeşit olduğunu doğruladı.
Bu dev nilüferin yeni ismi, bulunduğu ülkenin ve projedeki Bolivyalı ortakların onuruna Victoria bolivia olarak belirlendi. Victoria bolivia, Llanos de Moxos’un su ekosistemlerinde bulunuyor ve şu anda dünyadaki en büyük dev nilüfer tipi olarak öne çıkıyor. Şu anda Bolivya’daki La Rinconada Bahçeleri’nde bulunan bir mesela 3,2 metreye ulaşan yapraklarıyla bir rekortmen olduğu söyleniyor.
Victoria cinsindeki çeşitlerin karakterize edilmesi, bilhassa yabani dev nilüfer örneklerinin toplanması hayli güç olduğu için, uzun yıllardır güç olmuştur. Ayrıyeten, cinslerin isimlendirilmesine yardımcı olmak için özgün süreçte yer alan bitki örnekleri olan “tip örneklerinin” eksikliği de daha fazla zorluk yaratıyor. Örneğin V. amazonica, 1832’de bu cins ortasında isimlendirilen birinci üyeydi, lakin rastgele bir yeni örneği onunla karşılaştırmak için kâfi data bulunmuyor.
Ekip, bu tıbbın tanımlanmasına ulaşmak için tarihi kayıtlar, coğrafya ve bahçecilik kayıtlarının yanı sıra dünyanın dört bir yanından canlı örneklerin bir kombinasyonunu kullandı. Ayrıyeten Victoria ve başka dev nilüferleri etiketleyen imgelere bakmak için toplumsal medya üzerinde vatandaşların takviyesinden de faydalandılar.
Lucy Smith’in çizimleri
Botanik sanatkarı Lucy Smith, seraya yaptığı gece ziyaretleri sırasında çiçeklerin yalnızca geceleri açık olduğunu görmesinin akabinde Magdalen’in nilüfer hakkındaki kuşkularını paylaşmaya başladı. O sırada eşsiz özellikleri fark etti ve bunları çizimleri aracılığıyla tanımlamaya başladı.
Kew’den Natalia Przelomska ve Oscar A. Pérez-Escobar, V.boliviana’nın derinlemesine bir DNA tahlilini yaptılar ve bunun bilinen iki cinsten genetik olarak fazlaca farklı olduğunu buldular. Elde ettikleri sonuçlar, V.bolivia’nın V.cruziana ile en yakından alakalı olduğunu ve yaklaşık bir milyon yıl evvel ayrıldıklarını gösteriyor.