bencede
New member
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) ve Hürriyet Gazetesi paydaşlığıyla Ankara’da ‘TÜGİAD İktisat ve Şimdiki Dinamikler Platformu’ toplantısı düzenlendi. Green Park Hotel’de gerçekleşen toplantıya TÜGİAD idare heyeti, TÜGİAD üyeleri ve Hürriyet Gazetesi temsilcileri katıldı. Platform kapsamında düzenlenen oturumda moderatörlüğü Hürriyet Gazetesi muharriri Noyan Doğan yaparken, TÜGİAD İdare Konseyi Lideri Nilüfer Çevikel, TÜGİAD Ankara Şube İdare Şurası Lideri Burak Dalgıç, Ticaret Bakanlığı Memleketler arası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sıhhat ve Seyahat Hizmetleri Daire Lideri Tarık Aksoy ve Hürriyet Gazetesi İktisat Müdürü Sefer Levent konuşmacı olarak yer aldı. görüşmede Ticaret Bakanlığı’nın dayanak ve teşvikleri ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki şimdiki gelişmeler, güç maliyetlerinde yaşanan artışlar üzere mevzular ele alındı. Konuşmacılar, TÜGİAD üyelerinin merak ettikleri soruları da yanıtladı.
TANITAMAZSAM SATAMAM
Toplantıyı Hürriyet Gazetesi ile birlikte gerçekleştirmelerinin kıymetine vurgu yapan TÜGİAD İdare Şurası Lideri Nilüfer Çevikel, “Biz istersek dünyanın en hoş eserini üretelim bunu tanıtamadıktan daha sonra dünyanın hiç bir yerine satışını gerçekleştiremeyiz” dedi. Çevikel konuşmasında şu konulara değindi: “TÜGİAD’ın 36. kuruluş yıldönümü. Çok esaslı eski bir dernek. Türkiye’nin en değerli derneklerinden bir tanesi. Birinci ve hâlâ milletlerarası genç işinsanları derneği. Biz birinci kez Ankara’da bir medya kuruluşuyla toplantı yapıyoruz. Daha evvel bu toplantıları İstanbul, İzmir üzere biroldukça yerde gerçekleştirdik. niye basınla birlikte yapıyoruz? Şunu bilmemiz gerekiyor ki; gerçek dalın arasındaler. Bizlerin bildiğinden epey daha fazlasına yargıçlar. Biz istersek dünyanın en hoş eserini üretelim, tanıtamadıktan daha sonra dünyanın hiç bir yerine satışını gerçekleştiremeyiz. İşte dernekçilikte yaptığımız faaliyetler de bu biçimde.
Yoğun ilgi nazarann tertip daha sonrası konuşmacılara plaket takdim edildi.
TOPLANTILAR DEVAM EDECEK
İnanılmaz hoş işler yapıyoruz. Yurt haricinde ülkemizi epey önemli lobi faaliyetleriyle temsil ediyoruz. Türkiye’de, yatırımlar yaptığımız, iş birliği yaptığımız alanlar var. Lakin biz bunları gerçek noktada duyuramazsak inanın yalnızca kendimiz biliriz, övünürüz ve o kadarla geçer. Bunu ülkeye yansıtmamız gerekiyor. Buna da en büyük emek veren her vakit basın oluyor. Biz dünyanın en yeterli işini yapabiliyor olabiliriz fakat basının nasıl yansıttığı hayli kıymetli. Onlar büsbütün hususun ortasında oldukları için biroldukça şeye bizden daha hayli vakıflar. Bu toplantılarda sorduğumuz sorular fazlaca kıymetli. Toplumsal medyadan, oradan buradan okuduklarımıza, duyduklarımıza epeyce inanmak mümkün değil. Duyduklarımıza inanmak yerine birinci ağızdan doğrusunu öğrenmek gerekiyor. Bunu da ülkenin en itibarlı medya organlarından Hürriyet Gazetesi ile yapıyoruz. Bu toplantılarımız başka şubelerimizde de devam edecek.”
Nilüfer Çevikel
BÜROKRASİ BİZLERİ YORUYOR
Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge Dayanağı için işinsanlarına başvurmaları tarafında davette da bulunan Çevikel, “Bürokrasi önemli manada bizleri yoruyor. Çoğumuzun yurtharicinde da şirketi var. Yurtharicinde Avrupa ülkeleri için söyleyebilirim hayli daha seri dönüyor. Turquality’nin pandemi periyodunda müddeti uzatıldı. halbuki biz daima mahallî markamız yok diyoruz. Biz aslında dünyanın en âlâ markalarına eser satıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge takviyeleri epeyce değerli. Buradan arkadaşlarıma da sesleniyorum. Kendi bölümümde örneğin hayatta bir metre kumaş satmamış bir insan Ticaret Bakanlığı takviyeleri yardımıyla önemli derecede ihracat yapıyor. Araştırın, Ur-Ge demek para demek” diye konuştu.
YABANCI PANELE DE DESTEK VERİLMELİ
Nilüfer Çevikel’in vurguladığı en değerli konulardan biri de ‘yerli panel’ oldu. Güç üretim dayanakları için yerli panel kuralı arandığını fakat az firma üretim yaptığı için endüstricinin yerli paneli geç alabildiğini kaydeden Çevikel, “Hepimiz için son periyottaki en büyük sorun elektrik ve doğal gaz maliyetleri. Biliyorsunuz Sanayi Bakanlığı’nın teşvikleri çıktı. Yüzde 60 yerli panelle dayanak verdiler. Solar’ın organize sanayi bölgeleri haricinde da yapılması, dağıtım bedellerinden muaf tutulması üzere takviyeler oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na takviyeleri için hayli teşekkür ediyoruz. Fakat bir yerde takıldık. Önümüzde şöyleki bir sorun var, yerli panel kuralı. Türkiye’de şu anda üreten iki firma var. Artırımlardan dolayı pek fazlaca fabrikanın dönememe riski var. Şartel indireceğiz neredeyse. Geçen yılki elektrik faturamızla şu an gelen tam dört katı fazla geliyor. Yerli panel için fabrikalara gittiğimizde 8 ay bir yıla yakın bir vakit veriyor. Kâfi ölçüde yerli panel olmadığı için güç hadisesini çözemiyoruz. Gelen artırımlarla birlikte sarfiyat süratle devam ediyor. Kâfi panel üretilene kadar biz yerli yabancı ayırmadan panele takviye verilmesini istiyoruz. Elimizde yeteri kadar üretici olsa yerlilik konusunda haklılar lakin şu anda en büyük problemimiz bu. Yabancı panele de takviye verilmeli” halinde konuştu.
Tarık Aksoy
YENİ GENELGELERLE BÜROKRASİ AZALTILACAK
Ticaret Bakanlığı Milletlerarası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sıhhat ve Seyahat Hizmetleri Daire Lideri Tarık Aksoy da iş beşerlerine teşvik ve takviyeler konusunda bilgi verdi. Dayanak sürecinin bir kurgu dahilinde yürütüldüğünü anlatan Aksoy, “Yeni dayanak paketleri çıkarıyoruz, yeni takviyeler ekliyoruz. Hepsi kesimden gelen geri bildirimlerin toplanması yoluyla oluşturuluyor” dedi. Hizmet ihracatının son senelerda epey popülerleşen bir kavram olduğunu vurgulayan Aksoy, “2012’den başlayan bir serüveni var hizmet ticaretinin. 2012’den beridir takviyeler veriliyor. Hizmet ticareti denildiğinde akla birinci gelen turizm alanı. Hizmet ihracatının bugün yüzde 50’sini oluşturuyor. Biz bakanlık olarak bilhassa katma kıymeti yüksek alanlara odaklanıyoruz. Sıhhat turizmi, yakın vakitte çıkardığımız spor turizmi, uygulama yazılım satışı üzere bilişim bölümü, yurtharicinden gelen öğrencilerin burada ağırlanması ve eğitim görmesinin yer aldığı eğitim kesimi bir de film-dizi kesimimiz. Halihazırda belirli bir yere geldik. Bundan daha sonrasında daha ileriye taşımak manasında faaliyetler yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde mal ihracatıyla ilgili yeni bir karar yayınlandı. Bu kararla birlikte bütün dayanak ögeleri tek bir çatı altında toplandı. ‘Hangi belgeyi sunacağım, hangi evrak vardı’ üzere mevzuat karmaşasını önlemek ismine tek bir karar çıkarıldı. Bu kararlara yönelik takviye ögesi bazında yeni genelgeler çıkartılarak da bürokrasinin azaltılması sağlanacak” sözlerini kullandı.”
Burak Dalgıç
DEĞİŞİMİN ÖNCÜLERİ OLABİLİRİZ
Küresel iktisadın krizlerin tesiriyle değişip ve dönüştüğüne dikkat çeken TÜGİAD Ankara Şube İdare Şurası Lideri Burak Dalgıç, genç iş insanlarının her türlü ekonomik şartta kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli olduklarını vurguladı. Değişim sürecine adapte olarak öncü olabileceklerinin altını çizen Dalgıç, “Bizim 900’den çok üyemiz var. Yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracat hacmimizle Türkiye’nin iktisadına fazlaca büyük katkıda bulunuyoruz. Ankara şube olarak da nitelikli üyelerimizin sayısını arttırarak derneğimizin gücüne güç katmaya çalışıyoruz. Geride bıraktığımız bir pandemi süreci var. Neredeyse üç yıl sürdü. Global ekonomiyi fazlaca önemli biçimde etkiledi. Bu devir bize gösterdi ki yenilikçi ve adaptasyon kabiliyeti yüksek genç iş insanlarımız her türlü ekonomik şartta fırsatları gorebildiği üzere kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli. Tam pandeminin tesirlerini geride bıraktık derken bu kere Rusya-Ukrayna krizi gündeme geldi. Bu gündemin etrafında bir daha sıkıntı bir ekonomik devir bizi bekliyor. Hepimiz bunun farkındayız. Global iktisat daima bu çeşit krizlerin tesiriyle değişmekte ve dönüşmekte. Bu dönüşümlerden etkilenmemek için evvela yenilikçiliğe açık olmak gerek. Yüksek teknolojiyi yakından takip etmek, bilginin artan kıymetini kabul etmek, iş gücünde yeni modelleri ön bakılırsabilmek gerek. Şayet bunları başarabilirsek değişim sürecine adapte olduğumuz üzere beraberinde bu değişimin öncüleri olabiliriz” dedi.
DAHA ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR
Hürriyet Gazetesi İktisat Müdürü Sefer Levent, iş dünyasının hayli daha dikkatli olması gereken bir periyottan geçtiğini belirterekşu biçimde konuştu: “bu vakitte ekonomiyi öngörmek epeyce sıkıntı. Küresel manada alışık olmadığımız garip bir trend yaşıyoruz. Son çeyrek yüzyılın en yüksek enflasyonları ile karşı karşıyayız. Buna karşın bizde faizler düşük seviyedetutuluyor. Kurlar da son devirde yerinde sayıyor.Bizde de kurların sabit tutulmaya çalışılması bir siyaset olarak benimseniyor. Bunun başarılı olup olmadığını lakin bu devri atlattığımızda nazaranbileceğiz.”
MEŞAKKATLİ BİR YIL OLACAK
“Kur muhafazalı mevduat hesaplarında yaklaşık 74 milyar dolara ulaşan bir büyüklük var. Ne yaparsak yapalım muhtaçlığının bir biçimde devam ettiğini görüyoruz. Bu önümüzdeki periyot risk oluşturuyor ne kadar sürdürülebilir olduğunu 2023 prestijiyle görmeye başlayacağız. Biz bunu yapmaya çalışırken küresel iktisattaki problemler da devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde IMF’nin dünyanın ekonomik görünümü raporu yayınlandı. Buradaki bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Global sistemde 2023 yılı 2022 yılından daha berbat bir durumda olacağını söylüyor bu rapor bize. İktisatların büyüme meseleleri çekeceğini buna karşılık enflasyon artışlarıyla uğraşmak durumunda kalacaklarını söylüyor. 2023 yılının bundan daha meşakkatli bir yıl olma ihtimali yüksek. Emsal şeyi Türkiye için de söylemek mümkün. Derdim burada ensemizi karartalım demek değil. Bu devrin gitgide uzaması ve gitgide öngörülebilir olmaktan uzak olması üzere bir özelliği var. Her geçen gün ‘en berbatı geride kaldı’ dedik. Lakin pandemi bitti, gerisinden Rusya-Ukrayna savaşı geldi o yüzden daha epey dikkatli olmak gerekiyor.”
Sefer Levent
YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMAK LAZIM
TÜGİAD’ın gündeme getirdiği yerli panel konusunu da pahalandıran Sefer Levent, “Nilüfer Çevikel’in açıklamalarından anladığımız arz ile talep içinde bir dengesizlik var. Yerli üretim kâfi kapasiteye ulaşıncaya kadar dayanak koşulu biraz esnetilebilir. Alışılmış ki yerli üreticiyi korumak lazım lakin bu geçiş sürecinde en azından yerli üretim kaidesi teşviğe bağlandığı için bir tahlil sağlanabilir” tabirlerini kullandı.
Noyan Doğan
DÜNYADA DA FARKLI BİR GİDİŞAT YOK
Elindeki raporlarla değerlendirmelerde bulunan Hürriyet Gazetesi muharriri Noyan Doğan, “Bu raporlar 2023’ün dünya küresel manada bu kadar berbat olmayacağını küresel enflasyonun 2023’te düşüşe hakikat geçeceğini söylüyor. 2022’nin son çeyreğinin en berbat devirlerden biri olacağı 2023’te farklı daha âlâ bir sonuçla karşılaşacağımızı anlatıyor. Türkiye gelişmekte olan ülkeler kategorisine girdiğinde birtakım avantajları da gözüküyor. Bu yurtharicindeki yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yaptıkları raporların özeti. Aslında küresel manada şu net; evet Türkiye’de enflasyon, faiz, kur üzere bir sarmal içerisindeyiz lakin dünyada da epey farklı bir gidişat yok. Dünyada Avrupa bölgesinde 2023’te iflasların yüzde 40 düzeyinde artacağını ortaya koyarken bu raporlarda Türkiye’de bu biçimde bir şey beklenmiyor” bilgisini verdi.
TANITAMAZSAM SATAMAM
Toplantıyı Hürriyet Gazetesi ile birlikte gerçekleştirmelerinin kıymetine vurgu yapan TÜGİAD İdare Şurası Lideri Nilüfer Çevikel, “Biz istersek dünyanın en hoş eserini üretelim bunu tanıtamadıktan daha sonra dünyanın hiç bir yerine satışını gerçekleştiremeyiz” dedi. Çevikel konuşmasında şu konulara değindi: “TÜGİAD’ın 36. kuruluş yıldönümü. Çok esaslı eski bir dernek. Türkiye’nin en değerli derneklerinden bir tanesi. Birinci ve hâlâ milletlerarası genç işinsanları derneği. Biz birinci kez Ankara’da bir medya kuruluşuyla toplantı yapıyoruz. Daha evvel bu toplantıları İstanbul, İzmir üzere biroldukça yerde gerçekleştirdik. niye basınla birlikte yapıyoruz? Şunu bilmemiz gerekiyor ki; gerçek dalın arasındaler. Bizlerin bildiğinden epey daha fazlasına yargıçlar. Biz istersek dünyanın en hoş eserini üretelim, tanıtamadıktan daha sonra dünyanın hiç bir yerine satışını gerçekleştiremeyiz. İşte dernekçilikte yaptığımız faaliyetler de bu biçimde.
Yoğun ilgi nazarann tertip daha sonrası konuşmacılara plaket takdim edildi.
TOPLANTILAR DEVAM EDECEK
İnanılmaz hoş işler yapıyoruz. Yurt haricinde ülkemizi epey önemli lobi faaliyetleriyle temsil ediyoruz. Türkiye’de, yatırımlar yaptığımız, iş birliği yaptığımız alanlar var. Lakin biz bunları gerçek noktada duyuramazsak inanın yalnızca kendimiz biliriz, övünürüz ve o kadarla geçer. Bunu ülkeye yansıtmamız gerekiyor. Buna da en büyük emek veren her vakit basın oluyor. Biz dünyanın en yeterli işini yapabiliyor olabiliriz fakat basının nasıl yansıttığı hayli kıymetli. Onlar büsbütün hususun ortasında oldukları için biroldukça şeye bizden daha hayli vakıflar. Bu toplantılarda sorduğumuz sorular fazlaca kıymetli. Toplumsal medyadan, oradan buradan okuduklarımıza, duyduklarımıza epeyce inanmak mümkün değil. Duyduklarımıza inanmak yerine birinci ağızdan doğrusunu öğrenmek gerekiyor. Bunu da ülkenin en itibarlı medya organlarından Hürriyet Gazetesi ile yapıyoruz. Bu toplantılarımız başka şubelerimizde de devam edecek.”
Nilüfer Çevikel
BÜROKRASİ BİZLERİ YORUYOR
Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge Dayanağı için işinsanlarına başvurmaları tarafında davette da bulunan Çevikel, “Bürokrasi önemli manada bizleri yoruyor. Çoğumuzun yurtharicinde da şirketi var. Yurtharicinde Avrupa ülkeleri için söyleyebilirim hayli daha seri dönüyor. Turquality’nin pandemi periyodunda müddeti uzatıldı. halbuki biz daima mahallî markamız yok diyoruz. Biz aslında dünyanın en âlâ markalarına eser satıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge takviyeleri epeyce değerli. Buradan arkadaşlarıma da sesleniyorum. Kendi bölümümde örneğin hayatta bir metre kumaş satmamış bir insan Ticaret Bakanlığı takviyeleri yardımıyla önemli derecede ihracat yapıyor. Araştırın, Ur-Ge demek para demek” diye konuştu.
YABANCI PANELE DE DESTEK VERİLMELİ
Nilüfer Çevikel’in vurguladığı en değerli konulardan biri de ‘yerli panel’ oldu. Güç üretim dayanakları için yerli panel kuralı arandığını fakat az firma üretim yaptığı için endüstricinin yerli paneli geç alabildiğini kaydeden Çevikel, “Hepimiz için son periyottaki en büyük sorun elektrik ve doğal gaz maliyetleri. Biliyorsunuz Sanayi Bakanlığı’nın teşvikleri çıktı. Yüzde 60 yerli panelle dayanak verdiler. Solar’ın organize sanayi bölgeleri haricinde da yapılması, dağıtım bedellerinden muaf tutulması üzere takviyeler oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na takviyeleri için hayli teşekkür ediyoruz. Fakat bir yerde takıldık. Önümüzde şöyleki bir sorun var, yerli panel kuralı. Türkiye’de şu anda üreten iki firma var. Artırımlardan dolayı pek fazlaca fabrikanın dönememe riski var. Şartel indireceğiz neredeyse. Geçen yılki elektrik faturamızla şu an gelen tam dört katı fazla geliyor. Yerli panel için fabrikalara gittiğimizde 8 ay bir yıla yakın bir vakit veriyor. Kâfi ölçüde yerli panel olmadığı için güç hadisesini çözemiyoruz. Gelen artırımlarla birlikte sarfiyat süratle devam ediyor. Kâfi panel üretilene kadar biz yerli yabancı ayırmadan panele takviye verilmesini istiyoruz. Elimizde yeteri kadar üretici olsa yerlilik konusunda haklılar lakin şu anda en büyük problemimiz bu. Yabancı panele de takviye verilmeli” halinde konuştu.
Tarık Aksoy
YENİ GENELGELERLE BÜROKRASİ AZALTILACAK
Ticaret Bakanlığı Milletlerarası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sıhhat ve Seyahat Hizmetleri Daire Lideri Tarık Aksoy da iş beşerlerine teşvik ve takviyeler konusunda bilgi verdi. Dayanak sürecinin bir kurgu dahilinde yürütüldüğünü anlatan Aksoy, “Yeni dayanak paketleri çıkarıyoruz, yeni takviyeler ekliyoruz. Hepsi kesimden gelen geri bildirimlerin toplanması yoluyla oluşturuluyor” dedi. Hizmet ihracatının son senelerda epey popülerleşen bir kavram olduğunu vurgulayan Aksoy, “2012’den başlayan bir serüveni var hizmet ticaretinin. 2012’den beridir takviyeler veriliyor. Hizmet ticareti denildiğinde akla birinci gelen turizm alanı. Hizmet ihracatının bugün yüzde 50’sini oluşturuyor. Biz bakanlık olarak bilhassa katma kıymeti yüksek alanlara odaklanıyoruz. Sıhhat turizmi, yakın vakitte çıkardığımız spor turizmi, uygulama yazılım satışı üzere bilişim bölümü, yurtharicinden gelen öğrencilerin burada ağırlanması ve eğitim görmesinin yer aldığı eğitim kesimi bir de film-dizi kesimimiz. Halihazırda belirli bir yere geldik. Bundan daha sonrasında daha ileriye taşımak manasında faaliyetler yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde mal ihracatıyla ilgili yeni bir karar yayınlandı. Bu kararla birlikte bütün dayanak ögeleri tek bir çatı altında toplandı. ‘Hangi belgeyi sunacağım, hangi evrak vardı’ üzere mevzuat karmaşasını önlemek ismine tek bir karar çıkarıldı. Bu kararlara yönelik takviye ögesi bazında yeni genelgeler çıkartılarak da bürokrasinin azaltılması sağlanacak” sözlerini kullandı.”
Burak Dalgıç
DEĞİŞİMİN ÖNCÜLERİ OLABİLİRİZ
Küresel iktisadın krizlerin tesiriyle değişip ve dönüştüğüne dikkat çeken TÜGİAD Ankara Şube İdare Şurası Lideri Burak Dalgıç, genç iş insanlarının her türlü ekonomik şartta kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli olduklarını vurguladı. Değişim sürecine adapte olarak öncü olabileceklerinin altını çizen Dalgıç, “Bizim 900’den çok üyemiz var. Yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracat hacmimizle Türkiye’nin iktisadına fazlaca büyük katkıda bulunuyoruz. Ankara şube olarak da nitelikli üyelerimizin sayısını arttırarak derneğimizin gücüne güç katmaya çalışıyoruz. Geride bıraktığımız bir pandemi süreci var. Neredeyse üç yıl sürdü. Global ekonomiyi fazlaca önemli biçimde etkiledi. Bu devir bize gösterdi ki yenilikçi ve adaptasyon kabiliyeti yüksek genç iş insanlarımız her türlü ekonomik şartta fırsatları gorebildiği üzere kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli. Tam pandeminin tesirlerini geride bıraktık derken bu kere Rusya-Ukrayna krizi gündeme geldi. Bu gündemin etrafında bir daha sıkıntı bir ekonomik devir bizi bekliyor. Hepimiz bunun farkındayız. Global iktisat daima bu çeşit krizlerin tesiriyle değişmekte ve dönüşmekte. Bu dönüşümlerden etkilenmemek için evvela yenilikçiliğe açık olmak gerek. Yüksek teknolojiyi yakından takip etmek, bilginin artan kıymetini kabul etmek, iş gücünde yeni modelleri ön bakılırsabilmek gerek. Şayet bunları başarabilirsek değişim sürecine adapte olduğumuz üzere beraberinde bu değişimin öncüleri olabiliriz” dedi.
DAHA ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR
Hürriyet Gazetesi İktisat Müdürü Sefer Levent, iş dünyasının hayli daha dikkatli olması gereken bir periyottan geçtiğini belirterekşu biçimde konuştu: “bu vakitte ekonomiyi öngörmek epeyce sıkıntı. Küresel manada alışık olmadığımız garip bir trend yaşıyoruz. Son çeyrek yüzyılın en yüksek enflasyonları ile karşı karşıyayız. Buna karşın bizde faizler düşük seviyedetutuluyor. Kurlar da son devirde yerinde sayıyor.Bizde de kurların sabit tutulmaya çalışılması bir siyaset olarak benimseniyor. Bunun başarılı olup olmadığını lakin bu devri atlattığımızda nazaranbileceğiz.”
MEŞAKKATLİ BİR YIL OLACAK
“Kur muhafazalı mevduat hesaplarında yaklaşık 74 milyar dolara ulaşan bir büyüklük var. Ne yaparsak yapalım muhtaçlığının bir biçimde devam ettiğini görüyoruz. Bu önümüzdeki periyot risk oluşturuyor ne kadar sürdürülebilir olduğunu 2023 prestijiyle görmeye başlayacağız. Biz bunu yapmaya çalışırken küresel iktisattaki problemler da devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde IMF’nin dünyanın ekonomik görünümü raporu yayınlandı. Buradaki bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Global sistemde 2023 yılı 2022 yılından daha berbat bir durumda olacağını söylüyor bu rapor bize. İktisatların büyüme meseleleri çekeceğini buna karşılık enflasyon artışlarıyla uğraşmak durumunda kalacaklarını söylüyor. 2023 yılının bundan daha meşakkatli bir yıl olma ihtimali yüksek. Emsal şeyi Türkiye için de söylemek mümkün. Derdim burada ensemizi karartalım demek değil. Bu devrin gitgide uzaması ve gitgide öngörülebilir olmaktan uzak olması üzere bir özelliği var. Her geçen gün ‘en berbatı geride kaldı’ dedik. Lakin pandemi bitti, gerisinden Rusya-Ukrayna savaşı geldi o yüzden daha epey dikkatli olmak gerekiyor.”
Sefer Levent
YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMAK LAZIM
TÜGİAD’ın gündeme getirdiği yerli panel konusunu da pahalandıran Sefer Levent, “Nilüfer Çevikel’in açıklamalarından anladığımız arz ile talep içinde bir dengesizlik var. Yerli üretim kâfi kapasiteye ulaşıncaya kadar dayanak koşulu biraz esnetilebilir. Alışılmış ki yerli üreticiyi korumak lazım lakin bu geçiş sürecinde en azından yerli üretim kaidesi teşviğe bağlandığı için bir tahlil sağlanabilir” tabirlerini kullandı.
Noyan Doğan
DÜNYADA DA FARKLI BİR GİDİŞAT YOK
Elindeki raporlarla değerlendirmelerde bulunan Hürriyet Gazetesi muharriri Noyan Doğan, “Bu raporlar 2023’ün dünya küresel manada bu kadar berbat olmayacağını küresel enflasyonun 2023’te düşüşe hakikat geçeceğini söylüyor. 2022’nin son çeyreğinin en berbat devirlerden biri olacağı 2023’te farklı daha âlâ bir sonuçla karşılaşacağımızı anlatıyor. Türkiye gelişmekte olan ülkeler kategorisine girdiğinde birtakım avantajları da gözüküyor. Bu yurtharicindeki yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yaptıkları raporların özeti. Aslında küresel manada şu net; evet Türkiye’de enflasyon, faiz, kur üzere bir sarmal içerisindeyiz lakin dünyada da epey farklı bir gidişat yok. Dünyada Avrupa bölgesinde 2023’te iflasların yüzde 40 düzeyinde artacağını ortaya koyarken bu raporlarda Türkiye’de bu biçimde bir şey beklenmiyor” bilgisini verdi.