bencede
New member
Türkiye son periyotlarda turizmde atağa kalktı. Yabancı turist sayısında süratli bir yükseliş yaşanırken, evvelki gün İstanbul’daki Galataport Limanı yabancı bir cruise gemisi tarafınca ana liman olarak belirlendi. Turizmde gerisi gerisine yapılan tanıtım çalışmalarıyla da hem turist sayısı birebir vakitte gelirler arttırılmaya çalışılıyor. Turizmi çeşitlendirme konusunda da birbiri gerisine atılımlar yapılıyor.
Uzmanlar Türkiye’nin sıhhat turizmi konusunda dünyada kelamı geçen bir ülke olabileceğine dikkat çekiyor. Bilhassa saç ekimi ve estetik üzere alanlarda yurtharicinden gelen turistlere hizmet veren Türkiye, son senelerda sıhhatte daha büyük ameliyatlara da konut sahipliği yapmaya başladı. Bu alanda yapılan çalışmalarla şu anda 2.5 milyar olan sıhhat turizmi gelirlerinin daha da yükselebileceği söz ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da geçtiğimiz periyotlarda yaptığı açıklamalarda, sıhhat turizminden elde edilen gelirin 30 milyar dolar düzeyine ulaşılabileceğini tabir etmişti.
‘YATIRIM YAPILMALI’
Bu yıl öbür vakit içinderdan farklı olarak sıhhat turizminde olay ve ülke çeşitliliğinin arttığını açıklayan Özel Hastaneler ve Sıhhat Kuruluşları Derneği (OHSAD) Lideri Reşat Bahat, “Artan talebi karşılayabilmek için yatak sayısı arttırılmalı. Farklı branşlarda hizmet sunumu yapılmalı. Türkiye’nin şu anda sıhhat turizminden elde ettiği 2-2.5 milyar dolar. Kapasite arttırılmazsa gelir en çok 3.5 milyar dolar olur. Gelmek isteyen hastaların da farklı ülkelere gitmesine yol açaruz” dedi.
Pandemi daha sonrasına dikkat çeken Bahat, Hürriyet’e şunları söylemiş oldu: “Pandemi daha sonrasında hem ertelenmiş sıhhat taleplerinin ani ortaya çıkışıyla, birebir vakitte Türkiye’nin süreci öbür Avrupa ülkelerinden daha âlâ yönetmesi sebebiyle manalı bir hasta artışı oldu. Bu sefer başka vakit içinderdan farklı olarak hadise ve ülke çeşitliliği arttı. Dünyanın bilinen bütün ülkelerinden Türkiye’ye, seyahat acenteleri, internet üzerinden, hasta deneyimleriyle, kurumların gidip oralarda yaptığı çalışmalarla ya da devlet mutabakatlarıyla fazlaca çeşitli hasta talebi geldi. Hizmet çeşitliliği arttı. Pandemi devrinde daha fazla hoşluk ve estetik yüklü tercih edilirken, artık kanser, kalp hastaları, göz hastaları, tüp bebek hastaları da ülkemizi tercih ediyor.
Türkiye’ye itimat devasa yükseklikte zira uygun bir sistemi ve hekimleri var. Şayet talep karşılanamazsa bu hastalar kaçacak. Zira bu işi yalnızca biz yapmıyoruz. Malezya var, Ürdün var, Almanya var. Daha biroldukça ülkenin ismini sayabilirim. Hastaları getirmek hayli güç bir iş. Neredeyse bir ordu çalışıyor getirmek ve şad etmek için.”
‘7-8 BİN YATAK KULLANILIYOR’
Artan talebin karşılanması için kamudan takviye almak istediklerini söyleyen Reşat Bahat, “Özel dalın 50 bin yatağı var, bu yatakların yalnızca 7-8 bini sıhhat turizminde kullanılabiliyor. 567 özel hastane var, lakin sıhhat turizmi yapacak 100 özel hastane bulunuyor. Bu hastanelerin sıhhat turizmine uygun hale gelebilmesi için büyümeleri, yenilenmeleri ve branş ekleri gerekiyor ki istihdam da yaratılsın. Yerli hastamıza da hizmet sunuyoruz. Sıhhat Bakanlığı’nın vereceği takviyelere muhtaçlık var. Bu tabiplerin yurtdışına gidişine de mahzur olacaktır. Ülkeye daha hayli döviz girecektir. Her şeyden değerlisi de istihdama fazlaca katkısı olacak” formunda konuştu.
SIHHAT ÇALIŞANI SAYISI DA ARTAR
Bugün Türkiye’de 1 milyon 100 bin sıhhat çalışanı olduğunu, bunun 180 bininin tabip olduğunu kaydeden Reşat Bahat, “Sağlık turizminin gelişmesi sıhhat işçisi sayısını arttıracağı üzere (Muayenehane açan hekimler da eklenebilir, yurtdışına gidiş azalır) sıhhat işçisinin motivasyonu da artar. 5 yıl evvel yatak kapasitesi de 5 bin civarıydı. Şu anda 7-8 bin. Yani büyük bir süratle artış olmamış. halbuki sıhhat turizminden kazandığımız parayla Türk halkına daha uygun bakma bahtımız var. Sonuçta yerli hastayı bu paralarla finanse ediyoruz” diye konuştu.
SIRALAMA DEĞİŞTİ
Pandemi öncesinde birinci 10’da Suriye, Irak, Azerbaycan, Afganistan, Libya, Türkmenistan, Rusya, Almanya, İran ve Gürcistan yer alırken, pandemide sıralama, Suriye, Irak, Almanya, Libya, Azerbaycan, Afganistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya ve Birleşik Krallık olarak değişti. Almanya’dan gelen hasta sayısında yüzde 100 artış oldu.
Uzmanlar Türkiye’nin sıhhat turizmi konusunda dünyada kelamı geçen bir ülke olabileceğine dikkat çekiyor. Bilhassa saç ekimi ve estetik üzere alanlarda yurtharicinden gelen turistlere hizmet veren Türkiye, son senelerda sıhhatte daha büyük ameliyatlara da konut sahipliği yapmaya başladı. Bu alanda yapılan çalışmalarla şu anda 2.5 milyar olan sıhhat turizmi gelirlerinin daha da yükselebileceği söz ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da geçtiğimiz periyotlarda yaptığı açıklamalarda, sıhhat turizminden elde edilen gelirin 30 milyar dolar düzeyine ulaşılabileceğini tabir etmişti.
‘YATIRIM YAPILMALI’
Bu yıl öbür vakit içinderdan farklı olarak sıhhat turizminde olay ve ülke çeşitliliğinin arttığını açıklayan Özel Hastaneler ve Sıhhat Kuruluşları Derneği (OHSAD) Lideri Reşat Bahat, “Artan talebi karşılayabilmek için yatak sayısı arttırılmalı. Farklı branşlarda hizmet sunumu yapılmalı. Türkiye’nin şu anda sıhhat turizminden elde ettiği 2-2.5 milyar dolar. Kapasite arttırılmazsa gelir en çok 3.5 milyar dolar olur. Gelmek isteyen hastaların da farklı ülkelere gitmesine yol açaruz” dedi.
Pandemi daha sonrasına dikkat çeken Bahat, Hürriyet’e şunları söylemiş oldu: “Pandemi daha sonrasında hem ertelenmiş sıhhat taleplerinin ani ortaya çıkışıyla, birebir vakitte Türkiye’nin süreci öbür Avrupa ülkelerinden daha âlâ yönetmesi sebebiyle manalı bir hasta artışı oldu. Bu sefer başka vakit içinderdan farklı olarak hadise ve ülke çeşitliliği arttı. Dünyanın bilinen bütün ülkelerinden Türkiye’ye, seyahat acenteleri, internet üzerinden, hasta deneyimleriyle, kurumların gidip oralarda yaptığı çalışmalarla ya da devlet mutabakatlarıyla fazlaca çeşitli hasta talebi geldi. Hizmet çeşitliliği arttı. Pandemi devrinde daha fazla hoşluk ve estetik yüklü tercih edilirken, artık kanser, kalp hastaları, göz hastaları, tüp bebek hastaları da ülkemizi tercih ediyor.
Türkiye’ye itimat devasa yükseklikte zira uygun bir sistemi ve hekimleri var. Şayet talep karşılanamazsa bu hastalar kaçacak. Zira bu işi yalnızca biz yapmıyoruz. Malezya var, Ürdün var, Almanya var. Daha biroldukça ülkenin ismini sayabilirim. Hastaları getirmek hayli güç bir iş. Neredeyse bir ordu çalışıyor getirmek ve şad etmek için.”
‘7-8 BİN YATAK KULLANILIYOR’
Artan talebin karşılanması için kamudan takviye almak istediklerini söyleyen Reşat Bahat, “Özel dalın 50 bin yatağı var, bu yatakların yalnızca 7-8 bini sıhhat turizminde kullanılabiliyor. 567 özel hastane var, lakin sıhhat turizmi yapacak 100 özel hastane bulunuyor. Bu hastanelerin sıhhat turizmine uygun hale gelebilmesi için büyümeleri, yenilenmeleri ve branş ekleri gerekiyor ki istihdam da yaratılsın. Yerli hastamıza da hizmet sunuyoruz. Sıhhat Bakanlığı’nın vereceği takviyelere muhtaçlık var. Bu tabiplerin yurtdışına gidişine de mahzur olacaktır. Ülkeye daha hayli döviz girecektir. Her şeyden değerlisi de istihdama fazlaca katkısı olacak” formunda konuştu.
SIHHAT ÇALIŞANI SAYISI DA ARTAR
Bugün Türkiye’de 1 milyon 100 bin sıhhat çalışanı olduğunu, bunun 180 bininin tabip olduğunu kaydeden Reşat Bahat, “Sağlık turizminin gelişmesi sıhhat işçisi sayısını arttıracağı üzere (Muayenehane açan hekimler da eklenebilir, yurtdışına gidiş azalır) sıhhat işçisinin motivasyonu da artar. 5 yıl evvel yatak kapasitesi de 5 bin civarıydı. Şu anda 7-8 bin. Yani büyük bir süratle artış olmamış. halbuki sıhhat turizminden kazandığımız parayla Türk halkına daha uygun bakma bahtımız var. Sonuçta yerli hastayı bu paralarla finanse ediyoruz” diye konuştu.
SIRALAMA DEĞİŞTİ
Pandemi öncesinde birinci 10’da Suriye, Irak, Azerbaycan, Afganistan, Libya, Türkmenistan, Rusya, Almanya, İran ve Gürcistan yer alırken, pandemide sıralama, Suriye, Irak, Almanya, Libya, Azerbaycan, Afganistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya ve Birleşik Krallık olarak değişti. Almanya’dan gelen hasta sayısında yüzde 100 artış oldu.