Öşür ne demek Osmanlı ?

Serkan

New member
Öşür Nedir? Osmanlı'daki Anlamı ve Uygulaması

Öşür, İslam hukukuna dayanan bir vergi türüdür ve kelime olarak "onda bir" anlamına gelir. Tarihsel olarak, öşür, tarımsal ürünlerin ondalık bir kısmının devlet ya da halkın ihtiyaçlarına katkı olarak alınması şeklinde uygulanmıştır. Bu vergi türü, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda geniş bir uygulama alanı bulmuştur ve birçok tarımsal toplumda benzer şekillerde uygulanmıştır. Osmanlı'da öşür, hem devlete hem de halkın dini yükümlülüklerinden biri olarak öne çıkmıştır.

Öşür ve Osmanlı'daki Rolü

Osmanlı İmparatorluğu’nda öşür, bir tür tarımsal vergi olup, toprak sahiplerinin ürünlerinin onda birini devlete vermesini gerektiriyordu. Bu vergi, özellikle çiftçilerin ürettikleri ürünlerden alınır ve doğrudan toprak sahiplerinin gelirinden kesilirdi. Öşür, yalnızca tarımsal ürünler üzerinden alınırken, çiftçi ve toprak sahibi arasında bir tür sosyal sorumluluk olarak da kabul edilirdi. Hem devletin hem de halkın ihtiyaçlarını karşılamak için bir araç olarak işlev görüyordu. Bu vergi türü, Osmanlı’da çeşitli tarımsal reformlarla zaman zaman değişse de, uzun bir dönem boyunca ekonomik yapının önemli bir parçası olmuştur.

Öşürün Türleri ve Alınma Yöntemi

Öşür, farklı şekillerde alınabiliyordu. En yaygın şekli, toprak sahibinin veya çiftçinin ürettiği tarımsal ürünün onda birinin alınmasıydı. Bu oran, zaman zaman yerel yönetimlere göre değişiklik gösterebilirdi. Aynı zamanda, öşür uygulaması, doğrudan tarımsal ürün üzerinden alındığı gibi, toprak sahiplerinin elde ettikleri kazanç üzerinden de uygulanabiliyordu.

Bir diğer önemli nokta, öşürün yalnızca İslam toplumlarında değil, Osmanlı İmparatorluğu gibi çok kültürlü ve çok dinli toplumlarda da farklı uygulamaları olabilmesiydi. Hristiyan ve Yahudi köylüler, kendi dini inançlarına göre öşür ödeyebilirken, Müslüman köylüler için bu vergi, İslam’ın gereklilikleri çerçevesinde daha farklı şekillerde alınabiliyordu.

Öşür ile Zekat Arasındaki Farklar

Öşür ile zekat arasındaki benzerlikler ve farklar sıkça karıştırılmaktadır. Zekat, İslam'ın beş şartından biri olup, Müslümanların sahip oldukları malın belli bir kısmını fakirlere vermeleri gerektiğini belirten bir ibadettir. Ancak öşür, bir vergi türüdür ve tarımsal ürünlerin ondalık bir kısmının devlet tarafından alınması şeklinde uygulanır. Zekat, bireylerin ihtiyaç sahiplerine direkt olarak yardım etmelerini sağlarken, öşür, devletin ekonomik yapısına katkı sağlamayı amaçlar.

Öşür, tarım toplumlarında genellikle devletin kamu harcamalarını finanse etmek için kullanılan bir araç iken, zekat ise daha çok bireysel ve dini bir sorumluluk olarak görülür. Bu nedenle her iki kavram arasında önemli bir fark bulunur. Öşür, toprağa dayalı ekonomi için gerekli bir yükümlülükken, zekat, bireysel sorumlulukları yerine getirmeye yönelik bir uygulamadır.

Osmanlı'da Öşürün Toplumdaki Yeri

Osmanlı’da öşür, yalnızca ekonomik bir yükümlülük değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görülüyordu. Toprak sahiplerinin, köylülerin, hatta devlet memurlarının öşür ödemesi gerekliliği, toplumun adalet anlayışına katkı sağlıyordu. Aynı zamanda, öşürün toplanmasında yerel yöneticilerin belirleyici rolü büyük olmuştur. Verilen öşür miktarları, yerel ekonomiye, üretim kapasitesine ve vergi sistemine göre değişiklik göstermekteydi.

Öşür, zaman zaman Osmanlı’da sosyal denetim aracı olarak kullanılmıştır. Özellikle vergi mükelleflerinin öşür ödeme düzeyleri, yerel yönetimlerin etkinliğini ve vergi toplama mekanizmalarının verimliliğini gösteren önemli göstergelerden biri olmuştur.

Öşür ve Tarımsal Üretim İlişkisi

Öşür, Osmanlı'nın tarıma dayalı ekonomi yapısının temel taşlarından birisiydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun uzun yıllar süren tarımsal üretimi, büyük ölçüde bu tür vergilerle şekillenmiştir. Öşür, tarımın teşvik edilmesine yardımcı olmuş ve çiftçilerin ürünlerinden devlete bir pay vermelerini sağlamıştır. Ancak zamanla tarımsal verimlilik, toprak sahiplerinin ekonomik durumunu doğrudan etkilemiş, öşür oranları da bu duruma göre değişebilmiştir.

Tarımsal üretiminin yoğun olduğu bölgelerde, öşürün yüksek olması ve toprak sahiplerinin bunu ödeme zorluğu, tarımsal verimliliği olumsuz etkileyebiliyordu. Bununla birlikte, Osmanlı'da zamanla öşürün daha adil bir şekilde toplanabilmesi için çeşitli reformlar yapılmıştır.

Öşürün Tarihsel Değişimi ve Sonraki Dönemlerdeki Durumu

Osmanlı’da öşür, yüzyıllar boyunca farklı şekillerde uygulanmış ve zamanla değişiklik göstermiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, modernleşme ve reform hareketlerinin etkisiyle Osmanlı’da öşür uygulamalarında da değişiklikler yaşanmıştır. Tanzimat dönemiyle birlikte, devletin vergi toplama yöntemleri değişmiş ve öşür gibi geleneksel vergiler yerini yeni düzenlemelere bırakmıştır. Ancak öşür, Osmanlı'dan sonra da bazı yerlerde tarımsal vergi olarak varlığını sürdürmüştür.

Cumhuriyet döneminde, tarımsal ürünlerin vergilendirilmesi farklı bir biçime bürünmüş olsa da, öşürün temelleri modern vergi sistemlerine de ilham kaynağı olmuştur. Bugün, öşür adı altında benzer vergiler hala bazı ülkelerde uygulanmaktadır.

Öşür ile İlgili Sık Sorulan Sorular

1. Öşürün hangi ürünlerden alınır?

Öşür, özellikle tarımsal ürünlerden alınır. Bu ürünler arasında buğday, arpa, üzüm, zeytin gibi tarımsal ürünler yer alır. Genellikle bu ürünlerin onda biri devlete ödenir.

2. Öşür sadece Müslümanlardan mı alınır?

Hayır, Osmanlı İmparatorluğu'nda öşür, sadece Müslümanlardan değil, Hristiyan ve Yahudi köylülerden de alınan bir vergiydi. Ancak, her dini grup için ödeme şartları farklılık gösterebilirdi.

3. Öşür, her zaman onda bir oranında mıdır?

Hayır, öşür oranı bölgesel farklar ve döneme göre değişebiliyordu. Ancak genel olarak öşür oranı, tarımsal üretimin onda biri şeklindeydi.

4. Öşürün tarıma etkisi nasıldı?

Öşür, Osmanlı İmparatorluğu’nda tarım sektörünün devamlılığını sağlayan bir araçtı. Ancak zamanla öşür oranlarının artması veya toplanma yöntemlerindeki zorluklar, tarımsal verimliliği etkileyebilmiştir.

5. Öşür ve zekat arasındaki fark nedir?

Öşür, bir tarımsal vergi olup devlete ödenirken, zekat, bireylerin dinî bir sorumluluk olarak fakirlere verdiği yardımdır. Her ikisi de sosyal yardımlaşma amaçlıdır, ancak ödeme şekilleri ve hedefleri farklıdır.

Sonuç

Öşür, Osmanlı İmparatorluğu’nda tarım ekonomisinin temel unsurlarından birini oluşturmuştur. Tarımsal üretimle ilişkili bu vergi, yalnızca ekonomik bir yükümlülük değil, aynı zamanda sosyal adaletin sağlanmasına yönelik bir araç olarak işlev görmüştür. Zaman içinde değişen toplumsal ve ekonomik koşullar, öşürün uygulama biçimlerini etkilemiş olsa da, bu vergi türü, Osmanlı’dan günümüze kadar birçok toplumda benzer şekillerde varlık göstermeye devam etmiştir.
 
Üst