bencede
New member
Bize Enterprise ile ilgili bilgiler verebilir misiniz? Kaç ülkede faaliyette ne kadarlık bir araç filosu, küresel çapta kaç çalışanı var?
Enterprise Amerikan menşeili bir firma. 65 yıldır var olan bir firma. Globalde en büyük araç kiralama şirketi. En son bilgilere göre 2.1 milyon adet aracı var Enterprise’ın. Çoğunluğu Amerika’da. Yalnızca kiralama cirosu yaklaşık 30 milyar . 10 bini aşkın ofiste yaklaşık 90’ı aşkın ülkede 80 binin üzerinde çalışanla faaliyet gösteriyor. Enterprise yüklü olarak günlük kiralama sağlayan, mobilite tahlil firması. Günlük, aylık, haftalık, saatlik, paylaşımlı kiralamalar var. Onun yanında uzun periyot kiralama da var.
Peki Türkiye bunun neresinde?
2014 yılında Türkiye’ye getirdik Entrprise’ı. 2014’ten bu yana da Türkiye’de günlük kiralama manasında en büyüklerden biri olduk. Türkiye’de yaklaşık 10 bin aracımız, 85 tane ofisimiz var. 600’e yakın çalışanımız var. Tabi Enterprise dünyası ile karşılaştırılınca biraz daha ufak ancak biz Türkiye’de de hayli büyük potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Yani orta ve uzun devirde Türkiye’nin potansiyeli olduğunu düşünüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde müşteri memnuniyeti mükafatı almışsınız Enterprise liginde. Bunu nasıl başardınız?
Enterprise nitekim müşteri memnuniyetini epeyce önemseyen bir firma. Bütün sistemleri da onun üzerine şurası. Globalde bağımsız bir denetleme şirketi var. Bu şirket dünyadaki bütün Enterprise’lara kendi kurumsal ofisleri ve bayileri ayrımı yapmadan tıpkı biçimde daima müşteri anketleri yapıyor. İki tane soru soruyorlar. Bu iki soruda 5’li skala üzerinden 5 almazsanız sıfır puan alınıyor. Yani müşterinin büsbütün mutlu olması ve 5 üzerinden 5 vermesi gerekiyor. Mutlak memnuniyet kaide. Bu epeyce kıymetli. Tabi kendi kurumsal ofislerinde de birebir biçimde müşteri memnuniyetini ölçüyor. Dünyanın her yerinde bayilere ve franchise ofisleri de birebir biçimde ölçüyor. Biz de Türkiye’de müşteri memnuniyetini epeyce önemsiyoruz. Yani aslında bizim de kültürümüzde ve kumaşımızda var. Müşteri velinimetimizdir diyoruz, buna inanıyoruz. Lakin tabi bu bir kültür gerektiriyor, bir yaklaşım gerektiriyor. Bunları birinci biz Türkiye’de uygulamaya başladığımızda tabi bizim arkadaşlar da haklı olarak bizim müşteriler o denli kolay kolay 5 üzerinden 5 vermezler diye düşünüyorlardı. Sistemle sıradan bir uğraştık. Alışılmış fazlaca önemli bir know how var. Yani biz bu know how’ı alıp burada kendi içimizde bütün prim düzeneklerinin içine, terfi sistemlerinin içine koyduk. Tabi bu bir grup işi. Sahiden takım epeyce çalıştı ve dediğim üzere Enterprise bunu globalde fazlaca önemsiyor. Kendi dünyasında da en önemsediği mevzu bu. Zira marka epeyce pahalı. Bu markayı müdafaanın yolu doğal her yerde aşikâr bir ölçü benzeri bir biçimde müşteri memnuniyeti sağlamak. Bizde bununla uğraşıyoruz. 3-4 yıldır uğraşıyoruz. bir öncedenki iki sene EMEA’da 1. olmuştuk. Amerika bu işlerin başladığı yer ve bir de büyük pazar. Sonuçta azmettik, Amerika’yı da geçtik. 2022 yılında müşteri memnuniyetinde dünya birincisi olduk. Bu bizim için de fazlaca gurur verici bir şey. Sahiden operasyonel mükemmeliyet epeyce kıymetli. Önden hazırlık hayli değerli. Bütün bunları yapmazsanız müşteriye istediği hizmeti veremezsiniz ancak biz bunu başarıp dünya birincisi olduk. Daha yapacak epeyce şeyimiz var diye düşünüyoruz.
Şimdi son vakit içinderın en büyük konusu güya dünyaya bir kıtlık geldi, en çok kıtlık da araçta yaşanıyor üzere bir durum var. Araç alacağız, araç yok, araç kiralacağız araç yok bu biçimde bir araç yok furyası var. Pekala siz bu araç tedariki ile ilgili düşünceli periyotta ne yaptınız, nasıl durum aldınız, nasıl etkilendiniz bundan?
Tabii herkesi etkiledi bu. Bir de söylemiş olduğiniz üzere bilhassa Covid periyodu hiç birimizin daha evvel deneyim etmediği, ne olacağını bilmediği bir periyottu. Nasıl bir sonuçla çıkacağımızı bilmiyorduk. Küresel bir firmanın modülü olmanın avantajlarını gördük. Çin’de ne olduğunu gördük bu cins şeylerin bize yararı oldu lakin biz hem şirket olarak birebir vakitte dal olarak düşündüğünüzde 3-4 aylık birinci Covid dalgasından daha sonra günlük kiralamanın süratli bir biçimde geri geldiğini gözlemledik.
Yani siz aşikâr araçları aslında almadan gelip bizden kiralayıp deneyebiliyorsunuz. Bu markalar için de epeyce bedelli bir şey. Yani bir test sürüşü yaptırmak epey değerli. Test sürüşü yapmadan otomobil satışı aslına bakarsan olmuyor. O manada aslında bizim markalarla olan ilgimiz de daima daha orta ve uzun vadeli yaklaşımla yürüyor. Yani bu bizim DNA’mızda da var, stratejik iş birlikleri… O denli olunca da sağ olsun orta ve uzun vaadeli bakan markaların birçok o denli yaklaştı.
Birincisi Covid’in başlangıcı ile birlikte fazlaca önemli bir tedarik zinciri kırılmaları yaşandı. Birinci evvel talep epey azaldı araba ile ilgili. Bu sefer çip üreticileri kapasiteyi öbür yerlere kaydırdılar. Biliyorsunuz bilgisayar, cep telefonu, elektronik aygıtları olan talep fazlaca önemli bir biçimde arttı. sonrasındasındasında arabaya olan talep artınca biroldukca kesimde tedarik ıstırabı, lojistik sistemlerde kırılmalar, tedarikte bozulmalar oluştu. Biz birfazlaca markanın 10 binlerce arabayı neredeyse tamam formuyla otoparka koymak zorunda kaldığını ve sıradan bir kesimi yok biçimiyle bu biçimde beklettiğini gördük. Hiç görülmemiş şeyler bunlar. Tam olağanlaşmaya gidiyorduk ki Ukrayna-Rusya Savaşı çıktı. O da hayli önemli sorunlar yarattı. Birçoğumuz örneğin Avrupa’ya kablo tedarik eden fabrikaların fazlaca büyük bir kısmının Ukrayna’da olduğunu bilmiyorduk. Bu vesileyle öğrenmiş olduk fakat bu stratejik işbirlikleri yardımıyla sağ olsun markalar da bizi desteklediler. Olağanın üzerinde biz müşterilerimizi de mağdur etmeyecek bir biçimde tedarik sağlayabildik. Lakin olağan ki geçmiş devirlerle karşılaştırdığımızda önemli kısıtlar oldu. Şu anda da hala devam ediyor. Büsbütün çözülmüş değil. Normalize olması da biraz daha vakit alacak üzere görünüyor.
Bundan daha sonraki devirde ne bekliyorsunuz? Hem yılın kalanında hem 2023 için beklentileriniz neler?
Biz bilhassa yurtharicinden gelen turistler açısından kıymetli bir misyon ifa ediyoruz. Ciromuzun yaklaşık üçte biri yurt haricinden gelen konuklara hizmet etmekten geliyor. Biz Enterprise ile yurtharicinde bir sürü iş birliği yapıp açıkçası Türkiye’ye daha fazla turist, konuk getirmek için de bir sürü uğraşlarda bulunuyoruz. Yani turizm epey değerli faktör. Türkiye için epey kıymetli lakin biz de orada değerli bir rol görüyoruz. O manada 2022 güçlü bir yıl oldu. Tabi küresel marka olmak ve o markayı gerçek temsil etmek değerli. Konuklarımız geçmişte tahminen hijyene yahut kiraladıkları aracın kalitesine daha az ehemmiyet veriyorlardı. Enterprise üzere markanın müşteri memnuniyeti epey değerli. Standartları çok yüksek. Biz bu otomobilleri yıkadığımız vakit 100 küsür noktasına bakıyoruz. Bunları denetliyoruz bir parmak izi olsa aynada bundan puan kırıyoruz. Sahiden ihtimamlı bir biçimde bilhassa hijyen, araçların kalitesi, yeni olması bunlar hayli değerliydi. Tabi Covid periyodu ile birlikte bu söylemiş olduklerimiz daha bedelli hale geldi. Zira haklı olarak konuklarımız toplu taşıma ve kent ortasında mümkün olduğu kadar daha izole olmak istediler. Bu bizim hizmetlerimize olan talebi arttırdı ancak sahiden hijyen bu işi gerçek yapan firmalara önemli bir talep kayışı oldu. Biz epey önemli pazar hissesi aldık Covid periyodundan daha sonra.
Mobilite tahlillerinin müşterilerinin cüzdanındaki hissesi yükseldi. Mastercard’ın globalde çalışmaları var. O çalışmalara bakılırsa mobilite harcanmasının hissesi neredeyse iki katına çıktı. Şehirlerarası seyahatlerde biz müşterilere hizmet verdik. Hem Covid sırasında hem Covid daha sonrasında. Biz bu trendlerin devam etmesini bekliyoruz. Genel olarak da baktığınızda mobilite gereksinimleri artarak devam ediyor. Yeni jenerasyonda araç sahipliğine yaklaşım biraz daha farklı. Türkiye’de de bu biçimde, buna rağmen bizim bilhassa fazlaca ağır bir ofis ağımız var. Bunu da genişletiyoruz. Müşteriye yakın olmak istiyoruz. Enterprise’ın küresel stratejisinde müşterinin yüzde 90’ına 15 kilometreden daha yakın olma stratejisi var. Bu Amerika ölçeğinde düşündüğünüzde inanılmaz bir maksat. aslına bakarsanız o yüzden 10 bin adet ofis sayısı buralardan kaynaklanıyor. Ben Dallas’ta yaşadım 17 sene. Orada bir daha sonraki rakibin 10 tane ofisi vardı. 3 numara olanın beş tane ofisi vardı. Dallas civarında Enterprise’ın 100’ün üzerinde ofisi vardı. Yani epey farklı bir baş yapısı, epey farklı bir yaklaşım. Biz bu yaklaşımın Türkiye’de bedel yaratacağını düşünüyoruz. Bu manada talebin de artacağını, arttığını görüyoruz.
Yakın vakitte Pegasus’la bir işbirliği yaptınız. Bize bu işbirliğinden bahsedebilir misiniz? Bunun haricinde yeni işbirlikleri olacak mı?
Bizim için işbirlikleri epey değerli, epey kıymetli. Nitekim konuklara ulaşmak için verdiğimiz hizmetleri anlatmak için de bir sürü farklı marka ile hoş işbirlikleri yapıyoruz. Pegasus’la son devirde epeyce kuvvetli bir işbirliği yaptık. Pegasus üyelerine 10 milyon kucak dolusu puan dağıtıyoruz. Olağan fazlaca kıymetli bir hava yolu ve biz müşterilere havada uçuşlarını tamamladıktan daha sonra karada da mobilite gereksinimlerini Enterprise tarafından sağlamaları için hem indirimler veriyoruz hem puanlar veriyoruz. Onun haricinde bizim Türk Telekom ile fazlaca sağlıklı, hoş bir bağlantımız var. Bankalarla münasebetler var, Zubizu ile var. Bu stratejik alakaları önemsiyoruz. Onları devam ettireceğiz natürel ki. Ekosistem yönetmek, ekosistem yaratmak kolay bir şey değil. Fakat bu olduğu vakit ekosistemin bütün paydaşları bundan faydalanıyorlar. Mobilitede ekosistem yaratma üzerine tahliller oluşturmak lazım. Biz müşterinin ayağına aracı gdolayıyoruz. Nereye istiyorsa meskenine adresine ondan sonrasında gidip alıyoruz. Bunlar müşterinin hayatını kolaylaştırıyor ve biroldukca mobilite gereksinimini da daha rahat çözmesini sağlıyor. Ekosistem üzere baktığınız vakit orada bize de misyonlar düşüyor. Yeşil dönüşüm hakikaten epeyce değerli ve şu anda bu işin başındayız. Lakin biz bunları destekledikçe esasen üreticiler de markalar da bunu fazlaca önemsiyorlar. bu biçimde ortaya daha kuvvetli sonuçlar çıkıyor. Biz o baş yapısıyla o yaklaşımla bunları yapmaya devam edeceğiz. Natürel küresel bir firmanın kesimi olmanın da şöyleki avantajları var: Dünyada ne olup bittiğini de yakından takip etme imkanı oluyor. Ben şöyleki bir şey söylemek istiyorum. Enterprise de olağan fazlaca önemli bir know-how var. Bir dünya devi ancak biz de Gürbaşlar Küme olarak Enterprise’ı Türkiye’ye getirdik. 40 yıllık bir deneyim Türkiye’deki mevcut durumu düzgün biliyoruz. Bir kredibilite var, hoş bir formül ortaya çıkardık. Biz de hem Enterprise’ı Türkiye ile ilgili konularda mümkün olduğu kadar Türkiye’ye yararı olacak biçimde işin içine sokmaya çalışıyoruz. Karşılıklı hoş etkileşim oluyor.
ELEKTRİKLİYE DÖNÜŞ HIZLANARAK SÜRECEK
Talep artışına paralel yeni araç yatırımınız olacak mı, çevreci araç yükü artacak mı?
Kesinlikle o denli. Bizim filomuzun yaklaşık yüzde 45’i hibrit ve elektrikli araçlardan oluşuyor. 2018 yılında büyük bir biçimde filoda hibrit değişimini yaptık. Türkiye’de üretilen araçlar var. Toyota bilhassa bu bahiste hem dünyada hem Türkiye’de ileride bir firma. Onlarla büyük stratejik işbirlikleri yaptık.
İçten yanmalı araçlar bir süre daha sonra artık üretilmeyecek. Muhakkak devirlere yaklaştıkça dizel otomobil üretmek fizibl olmayacak. Hatta biroldukca yerde mesela Toyota dizel araba üretmeyi bıraktı. Öteki markalardan da bu biçimde yaklaşımlar var. bir süre daha sonra esasen ölçek ortadan kayboluyor. Öbür taraftaki ölçek artınca bu sefer oralarda hızlanmalarda beklenenden daha çabuk oluyor. Enterprise dünyada en çok araç satın alan firma bu ortada. Bunları hayli yakından takip ediyor. Elektrikliye dönüşün hızlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ülkemizde de beklentilerin üzerinde bir süratle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bilhassa hibrit araçla başladık. Hibrit araçları müşterilerin deneyimlemesi, anlaması konusunda biz de elimizden geldiğince hem bölüme hem tedarikçilere dayanak olmaya çalışıyoruz. Artık birebir şeyi elektrikli araçlarla ilgili yapıyoruz. Müşterilerde bir uzaklık derdi oluyor. Şarj ile ilgili dertler oluyor. Bunları yanlışsız bir biçimde müşterilere anlatmak gerekiyor. Türkiye’deki şarj altyapısı fazlaca süratli bir biçimde gelişiyor ve önümüzdeki periyotta daha da hızlanacak diye düşünüyoruz. Olağan akaryakıtlı bir araç kiralamış müşterimizi kimi vakit fiyatsız bir biçimde elektrikli araca upgrade ediyoruz. Anlatıyoruz, deneyimletiyoruz bunlar çabucak sonrasındasında bunlarla ilgili geri bildirim alıyoruz müşterimizden. Bu epeyce kıymetli.
Enterprise Amerikan menşeili bir firma. 65 yıldır var olan bir firma. Globalde en büyük araç kiralama şirketi. En son bilgilere göre 2.1 milyon adet aracı var Enterprise’ın. Çoğunluğu Amerika’da. Yalnızca kiralama cirosu yaklaşık 30 milyar . 10 bini aşkın ofiste yaklaşık 90’ı aşkın ülkede 80 binin üzerinde çalışanla faaliyet gösteriyor. Enterprise yüklü olarak günlük kiralama sağlayan, mobilite tahlil firması. Günlük, aylık, haftalık, saatlik, paylaşımlı kiralamalar var. Onun yanında uzun periyot kiralama da var.
Peki Türkiye bunun neresinde?
2014 yılında Türkiye’ye getirdik Entrprise’ı. 2014’ten bu yana da Türkiye’de günlük kiralama manasında en büyüklerden biri olduk. Türkiye’de yaklaşık 10 bin aracımız, 85 tane ofisimiz var. 600’e yakın çalışanımız var. Tabi Enterprise dünyası ile karşılaştırılınca biraz daha ufak ancak biz Türkiye’de de hayli büyük potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Yani orta ve uzun devirde Türkiye’nin potansiyeli olduğunu düşünüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde müşteri memnuniyeti mükafatı almışsınız Enterprise liginde. Bunu nasıl başardınız?
Enterprise nitekim müşteri memnuniyetini epeyce önemseyen bir firma. Bütün sistemleri da onun üzerine şurası. Globalde bağımsız bir denetleme şirketi var. Bu şirket dünyadaki bütün Enterprise’lara kendi kurumsal ofisleri ve bayileri ayrımı yapmadan tıpkı biçimde daima müşteri anketleri yapıyor. İki tane soru soruyorlar. Bu iki soruda 5’li skala üzerinden 5 almazsanız sıfır puan alınıyor. Yani müşterinin büsbütün mutlu olması ve 5 üzerinden 5 vermesi gerekiyor. Mutlak memnuniyet kaide. Bu epeyce kıymetli. Tabi kendi kurumsal ofislerinde de birebir biçimde müşteri memnuniyetini ölçüyor. Dünyanın her yerinde bayilere ve franchise ofisleri de birebir biçimde ölçüyor. Biz de Türkiye’de müşteri memnuniyetini epeyce önemsiyoruz. Yani aslında bizim de kültürümüzde ve kumaşımızda var. Müşteri velinimetimizdir diyoruz, buna inanıyoruz. Lakin tabi bu bir kültür gerektiriyor, bir yaklaşım gerektiriyor. Bunları birinci biz Türkiye’de uygulamaya başladığımızda tabi bizim arkadaşlar da haklı olarak bizim müşteriler o denli kolay kolay 5 üzerinden 5 vermezler diye düşünüyorlardı. Sistemle sıradan bir uğraştık. Alışılmış fazlaca önemli bir know how var. Yani biz bu know how’ı alıp burada kendi içimizde bütün prim düzeneklerinin içine, terfi sistemlerinin içine koyduk. Tabi bu bir grup işi. Sahiden takım epeyce çalıştı ve dediğim üzere Enterprise bunu globalde fazlaca önemsiyor. Kendi dünyasında da en önemsediği mevzu bu. Zira marka epeyce pahalı. Bu markayı müdafaanın yolu doğal her yerde aşikâr bir ölçü benzeri bir biçimde müşteri memnuniyeti sağlamak. Bizde bununla uğraşıyoruz. 3-4 yıldır uğraşıyoruz. bir öncedenki iki sene EMEA’da 1. olmuştuk. Amerika bu işlerin başladığı yer ve bir de büyük pazar. Sonuçta azmettik, Amerika’yı da geçtik. 2022 yılında müşteri memnuniyetinde dünya birincisi olduk. Bu bizim için de fazlaca gurur verici bir şey. Sahiden operasyonel mükemmeliyet epeyce kıymetli. Önden hazırlık hayli değerli. Bütün bunları yapmazsanız müşteriye istediği hizmeti veremezsiniz ancak biz bunu başarıp dünya birincisi olduk. Daha yapacak epeyce şeyimiz var diye düşünüyoruz.
Şimdi son vakit içinderın en büyük konusu güya dünyaya bir kıtlık geldi, en çok kıtlık da araçta yaşanıyor üzere bir durum var. Araç alacağız, araç yok, araç kiralacağız araç yok bu biçimde bir araç yok furyası var. Pekala siz bu araç tedariki ile ilgili düşünceli periyotta ne yaptınız, nasıl durum aldınız, nasıl etkilendiniz bundan?
Tabii herkesi etkiledi bu. Bir de söylemiş olduğiniz üzere bilhassa Covid periyodu hiç birimizin daha evvel deneyim etmediği, ne olacağını bilmediği bir periyottu. Nasıl bir sonuçla çıkacağımızı bilmiyorduk. Küresel bir firmanın modülü olmanın avantajlarını gördük. Çin’de ne olduğunu gördük bu cins şeylerin bize yararı oldu lakin biz hem şirket olarak birebir vakitte dal olarak düşündüğünüzde 3-4 aylık birinci Covid dalgasından daha sonra günlük kiralamanın süratli bir biçimde geri geldiğini gözlemledik.
Yani siz aşikâr araçları aslında almadan gelip bizden kiralayıp deneyebiliyorsunuz. Bu markalar için de epeyce bedelli bir şey. Yani bir test sürüşü yaptırmak epey değerli. Test sürüşü yapmadan otomobil satışı aslına bakarsan olmuyor. O manada aslında bizim markalarla olan ilgimiz de daima daha orta ve uzun vadeli yaklaşımla yürüyor. Yani bu bizim DNA’mızda da var, stratejik iş birlikleri… O denli olunca da sağ olsun orta ve uzun vaadeli bakan markaların birçok o denli yaklaştı.
Birincisi Covid’in başlangıcı ile birlikte fazlaca önemli bir tedarik zinciri kırılmaları yaşandı. Birinci evvel talep epey azaldı araba ile ilgili. Bu sefer çip üreticileri kapasiteyi öbür yerlere kaydırdılar. Biliyorsunuz bilgisayar, cep telefonu, elektronik aygıtları olan talep fazlaca önemli bir biçimde arttı. sonrasındasındasında arabaya olan talep artınca biroldukca kesimde tedarik ıstırabı, lojistik sistemlerde kırılmalar, tedarikte bozulmalar oluştu. Biz birfazlaca markanın 10 binlerce arabayı neredeyse tamam formuyla otoparka koymak zorunda kaldığını ve sıradan bir kesimi yok biçimiyle bu biçimde beklettiğini gördük. Hiç görülmemiş şeyler bunlar. Tam olağanlaşmaya gidiyorduk ki Ukrayna-Rusya Savaşı çıktı. O da hayli önemli sorunlar yarattı. Birçoğumuz örneğin Avrupa’ya kablo tedarik eden fabrikaların fazlaca büyük bir kısmının Ukrayna’da olduğunu bilmiyorduk. Bu vesileyle öğrenmiş olduk fakat bu stratejik işbirlikleri yardımıyla sağ olsun markalar da bizi desteklediler. Olağanın üzerinde biz müşterilerimizi de mağdur etmeyecek bir biçimde tedarik sağlayabildik. Lakin olağan ki geçmiş devirlerle karşılaştırdığımızda önemli kısıtlar oldu. Şu anda da hala devam ediyor. Büsbütün çözülmüş değil. Normalize olması da biraz daha vakit alacak üzere görünüyor.
Bundan daha sonraki devirde ne bekliyorsunuz? Hem yılın kalanında hem 2023 için beklentileriniz neler?
Biz bilhassa yurtharicinden gelen turistler açısından kıymetli bir misyon ifa ediyoruz. Ciromuzun yaklaşık üçte biri yurt haricinden gelen konuklara hizmet etmekten geliyor. Biz Enterprise ile yurtharicinde bir sürü iş birliği yapıp açıkçası Türkiye’ye daha fazla turist, konuk getirmek için de bir sürü uğraşlarda bulunuyoruz. Yani turizm epey değerli faktör. Türkiye için epey kıymetli lakin biz de orada değerli bir rol görüyoruz. O manada 2022 güçlü bir yıl oldu. Tabi küresel marka olmak ve o markayı gerçek temsil etmek değerli. Konuklarımız geçmişte tahminen hijyene yahut kiraladıkları aracın kalitesine daha az ehemmiyet veriyorlardı. Enterprise üzere markanın müşteri memnuniyeti epey değerli. Standartları çok yüksek. Biz bu otomobilleri yıkadığımız vakit 100 küsür noktasına bakıyoruz. Bunları denetliyoruz bir parmak izi olsa aynada bundan puan kırıyoruz. Sahiden ihtimamlı bir biçimde bilhassa hijyen, araçların kalitesi, yeni olması bunlar hayli değerliydi. Tabi Covid periyodu ile birlikte bu söylemiş olduklerimiz daha bedelli hale geldi. Zira haklı olarak konuklarımız toplu taşıma ve kent ortasında mümkün olduğu kadar daha izole olmak istediler. Bu bizim hizmetlerimize olan talebi arttırdı ancak sahiden hijyen bu işi gerçek yapan firmalara önemli bir talep kayışı oldu. Biz epey önemli pazar hissesi aldık Covid periyodundan daha sonra.
Mobilite tahlillerinin müşterilerinin cüzdanındaki hissesi yükseldi. Mastercard’ın globalde çalışmaları var. O çalışmalara bakılırsa mobilite harcanmasının hissesi neredeyse iki katına çıktı. Şehirlerarası seyahatlerde biz müşterilere hizmet verdik. Hem Covid sırasında hem Covid daha sonrasında. Biz bu trendlerin devam etmesini bekliyoruz. Genel olarak da baktığınızda mobilite gereksinimleri artarak devam ediyor. Yeni jenerasyonda araç sahipliğine yaklaşım biraz daha farklı. Türkiye’de de bu biçimde, buna rağmen bizim bilhassa fazlaca ağır bir ofis ağımız var. Bunu da genişletiyoruz. Müşteriye yakın olmak istiyoruz. Enterprise’ın küresel stratejisinde müşterinin yüzde 90’ına 15 kilometreden daha yakın olma stratejisi var. Bu Amerika ölçeğinde düşündüğünüzde inanılmaz bir maksat. aslına bakarsanız o yüzden 10 bin adet ofis sayısı buralardan kaynaklanıyor. Ben Dallas’ta yaşadım 17 sene. Orada bir daha sonraki rakibin 10 tane ofisi vardı. 3 numara olanın beş tane ofisi vardı. Dallas civarında Enterprise’ın 100’ün üzerinde ofisi vardı. Yani epey farklı bir baş yapısı, epey farklı bir yaklaşım. Biz bu yaklaşımın Türkiye’de bedel yaratacağını düşünüyoruz. Bu manada talebin de artacağını, arttığını görüyoruz.
Yakın vakitte Pegasus’la bir işbirliği yaptınız. Bize bu işbirliğinden bahsedebilir misiniz? Bunun haricinde yeni işbirlikleri olacak mı?
Bizim için işbirlikleri epey değerli, epey kıymetli. Nitekim konuklara ulaşmak için verdiğimiz hizmetleri anlatmak için de bir sürü farklı marka ile hoş işbirlikleri yapıyoruz. Pegasus’la son devirde epeyce kuvvetli bir işbirliği yaptık. Pegasus üyelerine 10 milyon kucak dolusu puan dağıtıyoruz. Olağan fazlaca kıymetli bir hava yolu ve biz müşterilere havada uçuşlarını tamamladıktan daha sonra karada da mobilite gereksinimlerini Enterprise tarafından sağlamaları için hem indirimler veriyoruz hem puanlar veriyoruz. Onun haricinde bizim Türk Telekom ile fazlaca sağlıklı, hoş bir bağlantımız var. Bankalarla münasebetler var, Zubizu ile var. Bu stratejik alakaları önemsiyoruz. Onları devam ettireceğiz natürel ki. Ekosistem yönetmek, ekosistem yaratmak kolay bir şey değil. Fakat bu olduğu vakit ekosistemin bütün paydaşları bundan faydalanıyorlar. Mobilitede ekosistem yaratma üzerine tahliller oluşturmak lazım. Biz müşterinin ayağına aracı gdolayıyoruz. Nereye istiyorsa meskenine adresine ondan sonrasında gidip alıyoruz. Bunlar müşterinin hayatını kolaylaştırıyor ve biroldukca mobilite gereksinimini da daha rahat çözmesini sağlıyor. Ekosistem üzere baktığınız vakit orada bize de misyonlar düşüyor. Yeşil dönüşüm hakikaten epeyce değerli ve şu anda bu işin başındayız. Lakin biz bunları destekledikçe esasen üreticiler de markalar da bunu fazlaca önemsiyorlar. bu biçimde ortaya daha kuvvetli sonuçlar çıkıyor. Biz o baş yapısıyla o yaklaşımla bunları yapmaya devam edeceğiz. Natürel küresel bir firmanın kesimi olmanın da şöyleki avantajları var: Dünyada ne olup bittiğini de yakından takip etme imkanı oluyor. Ben şöyleki bir şey söylemek istiyorum. Enterprise de olağan fazlaca önemli bir know-how var. Bir dünya devi ancak biz de Gürbaşlar Küme olarak Enterprise’ı Türkiye’ye getirdik. 40 yıllık bir deneyim Türkiye’deki mevcut durumu düzgün biliyoruz. Bir kredibilite var, hoş bir formül ortaya çıkardık. Biz de hem Enterprise’ı Türkiye ile ilgili konularda mümkün olduğu kadar Türkiye’ye yararı olacak biçimde işin içine sokmaya çalışıyoruz. Karşılıklı hoş etkileşim oluyor.
ELEKTRİKLİYE DÖNÜŞ HIZLANARAK SÜRECEK
Talep artışına paralel yeni araç yatırımınız olacak mı, çevreci araç yükü artacak mı?
Kesinlikle o denli. Bizim filomuzun yaklaşık yüzde 45’i hibrit ve elektrikli araçlardan oluşuyor. 2018 yılında büyük bir biçimde filoda hibrit değişimini yaptık. Türkiye’de üretilen araçlar var. Toyota bilhassa bu bahiste hem dünyada hem Türkiye’de ileride bir firma. Onlarla büyük stratejik işbirlikleri yaptık.
İçten yanmalı araçlar bir süre daha sonra artık üretilmeyecek. Muhakkak devirlere yaklaştıkça dizel otomobil üretmek fizibl olmayacak. Hatta biroldukca yerde mesela Toyota dizel araba üretmeyi bıraktı. Öteki markalardan da bu biçimde yaklaşımlar var. bir süre daha sonra esasen ölçek ortadan kayboluyor. Öbür taraftaki ölçek artınca bu sefer oralarda hızlanmalarda beklenenden daha çabuk oluyor. Enterprise dünyada en çok araç satın alan firma bu ortada. Bunları hayli yakından takip ediyor. Elektrikliye dönüşün hızlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ülkemizde de beklentilerin üzerinde bir süratle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bilhassa hibrit araçla başladık. Hibrit araçları müşterilerin deneyimlemesi, anlaması konusunda biz de elimizden geldiğince hem bölüme hem tedarikçilere dayanak olmaya çalışıyoruz. Artık birebir şeyi elektrikli araçlarla ilgili yapıyoruz. Müşterilerde bir uzaklık derdi oluyor. Şarj ile ilgili dertler oluyor. Bunları yanlışsız bir biçimde müşterilere anlatmak gerekiyor. Türkiye’deki şarj altyapısı fazlaca süratli bir biçimde gelişiyor ve önümüzdeki periyotta daha da hızlanacak diye düşünüyoruz. Olağan akaryakıtlı bir araç kiralamış müşterimizi kimi vakit fiyatsız bir biçimde elektrikli araca upgrade ediyoruz. Anlatıyoruz, deneyimletiyoruz bunlar çabucak sonrasındasında bunlarla ilgili geri bildirim alıyoruz müşterimizden. Bu epeyce kıymetli.