bencede
New member
Kalyon Holding İdare Heyeti Lideri Cemal Kalyoncu, Kalyon Holding’in yatırımlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İGA’daki yeni iştirak yapısına değinen Kalyoncu, İstanbul Havalimanı ihalesini kazanma süreçleri hakkında bilgi verdi. Cemal Kalyoncu, “İhale açık arttırmaya çıkmadan evvel Fransız ve Almanlar bizden öndeydi. Televizyonlarda canlı yayınlanan açık arttırmada kendi oluşturduğumuz konsorsiyum en güzel teklifi vererek kazandı. İGA olarak, şu ana kadar 10 milyar 250 milyon ’luk yatırımın 8 milyar Euro’sunu kredi ve öz kaynaklar ile yaptık. Kalan kısmı gereksinim pek hayata geçirilecek. Dünyanın en büyük, en sağlıklı ve en işlevsel havaalanını yaptığımızı söyleyebiliriz. Şu anda İGA İstanbul Havalimanı yolcu sayısı açısından Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada yer alıyor. Havalimanı; mimari özellikleri ve tasarımı ile de farklılaşıyor. Hindistan’da karşılaştığım adam da, Amerika’da ve Afrika’da konuştuğum da İGA’dan bahsediyor. Havalimanının yolcu sayısı 120 milyona geldiğinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 4.5’i buradan üretilecek. bu biçimde bir iktisat kelam konusu” dedi. “Diğer yandan, havalimanı bize hayli şey kazandırdı” diyen Kalyoncu, “Avrupa, Afrika ve Asya’dan işbirliği için bize fazlaca gelip giden var. Maksadımız bundan daha sonra yenilenebilir güç ve havaalanları noktasında üç kıtada epey farklı çalışmalarımız olacak. Üç kıtada hem havalimanı imal ve işletme tıpkı vakitte yenilenebilir güç alanında değerli çalışmalarımız bulunuyor. Havacılık ve güçte yatırımlarımıza yılın geride kalan periyodunda de devam edeceğiz. Başka yandan elektrikli şarj istasyonu, elektrik depolama bataryaları, rüzgâr gücü ile ilgili çalışmalarımız da sürüyor” diye konuştu.
YÜZDE 85 YERLİLİK ORANI
Güç alanındaki çalışmalarla ilgili bilgi de veren Kalyoncu, “1991 yılından bu yana yaptığımız güç yatırımlarını çabucak sonrasında çeşitlendirerek yenilenebilir ve etrafla uyumlu güç alternatiflerine odaklandık. Güneş teknolojilerinin, güneşten güç üretmenin en kıymetli iş olduğunu, dünyanın geleceğinin de burada olduğuna inanarak Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı Ankara’da kurduk. 1.250 megavat kapasiteye çıkardık. Tam kapasite çalışıyor. Dünyanın en düzgün panellerini yüksek teknolojiyle üretiyor. Dünyada tek bir fabrika tek çatı altında dört üretim yapıyor. Yani külçe (ingot), dilim (wafer), hücre (cell) ve en sonda da panel (modül) üretimi; özetlemek gerekirsesı taştan panele kadar olan bütün kısım, kendi kurduğumuz Kalyon PV fabrikamızda yapılabiliyor. Bir teknoloji üssü üzere çalışan fabrikamızda yüzde 85 yerlilik oranı var. Yüzde 95 Türk mühendis çalışıyor. Çok sayıda genç mühendis de misyon alıyor. Bunların bir kısmı da Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden. Ayrıyeten, fabrikaya en az 100 Türk bilim beşerinin çalıştığı bir AR-GE merkezi kurduk” dedi.
YILLIK 2 MİLYON KİŞİ
Konya’ya kurdukları Karapınar Güneş Gücü Santralı’nın (GES) da bu yıl bitmesini planladıklarını söz eden Cemal Kalyoncu, “1.350 megavatlık kısmı bitecek. Şu anda 700 megavatlık üretim yapıyoruz günde. Aralık ayında tamamı bitecek. 1.350 megavat üretmeye başlayacağız aralık ayında. Yıllık 2 milyon kişinin elektriğini karşılayacak. Yani tek bir santralden Konya’nın elektriği karşılanmış olacak. Bu santralimiz dünyanın en büyük üç santralinden biri, bugün ulaşmış olduğu 700 MW kapasite ile aslına bakarsan Avrupa’nın en büyüğü oldu. Gayem ve gelecekle ilgili bütün fikirlerim en yeniyi, en iyiyi ve birincileri yapmak. Santrali şu anda çöl haline gelen ve hiç bir işe yaramayan 20 milyon metrekarelik alana, 2 bin 600 futbol alanı büyüklüğündeki bölgeye kurduk. Burada, 3.5 milyon adet panel kullanılacak ve yılda 2 milyon ton karbon salınımının önüne geçilmiş olacak. Diğer yandan fabrika ile güç santralımızı bir ortada düşündüğümüzde, günümüzdeki doğalgaz meblağları dikkate alındığında, ülkemize 600 milyon dolarlık ikamesi sağlayacak. Yani ülkemizden dışarıya 600 milyon daha döviz gitmeyecek. O, bizim ürettiğimiz paneller ve ürettiğimiz pak güçten karşılanacak. Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde de yenilenebilir güç üzerinde kıymetli çalışmalar yürütüyoruz. Yenilenebilir ve pak güç alanında önümüzdeki devirde epeyce şeyler yapmayı hedefliyoruz” tabirlerini kullandı.
‘ÜLKEMİZE YARAR ÜRETEN PROJELER’
“Kalyon Holding olarak, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için 78 yıldır çalışıyoruz” diyen Cemal Kalyoncu, “Hedefimiz; topluma, etrafa ve gelecek nesillere daha uygun yarınlar inşa etmek. Bunu yapmak için ekonomik ve ticari alanda olduğu kadar toplumsal alanda da ülkemize yarar üreten projeler hayata geçirmek için var gücümüzü ortaya koyuyoruz. Holding olarak sürdürülebilirliği, yenilenebilir güç üretimini, eğitimi, beşere hizmet etmeyi, insan yetiştirmeyi, tarihi, kültürel mirasa ve bedellere sahip çıkmayı şirket kıymetlerimizin merkezine koyuyoruz” dedi. Kültür, sanat, eğitim alanında da kıymetli çalışmalarının bulunduğunu belirten Cemal Kalyoncu şu biçimde devam etti: “Kalyon Holding olarak ticari sorumluluklarımızın yanı sıra hem Kalyon Vakfı tıpkı vakitte Kalyon Kültür aracılığıyla toplumsal sorumluluklarımıza da sahip çıkıyor; tarihi ve kültürel mirasımızı gelecek jenerasyonlara aktarmak için de değerli teşebbüslere imza atıyoruz. Holding olarak; toplum, tabiat, tasarım ve teknolojiyi temsil eden 4T yaklaşımını benimsediklerinin altını çizen Kalyoncu, “Gelecek jenerasyonlara daha âlâ yarınlar bırakmak gayesiyle 2 vakıf kurduk. Teknolojiyi her noktada kullanmaya çalışıyoruz. Tabiata faydalı olmak için şu ana kadar 7.5 milyona yakın fidan diktik. Sanırım, bu büyüklükte ağaçlandırma yapan tek şirket olabiliriz. İstanbul’da Kalyon Vakfı, belediyelerle ortak hayvan barınakları üzerinde çalışmalar yapıyor. İstanbul’un tarihi dokusuna sahip çıkmak için birtakım tarihi yapıtların onarımını yapıyoruz. Tarihi Vaniköy Camii’nin aslına uygun biçimde restore edilmesi projesi de bunlardan biri. Nişantaşı’nda Kalyon Kültür isimli kültür ve sanat merkezimiz bulunuyor. Bu merkezde sanat ve stant aktiflikleri düzenliyoruz. Aile vakfımız olan Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı da değerli hizmetlere imza atıyor. Doğu ve Güneydoğu’nun birinci vakıf üniversitesi olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’ni Gaziantep’te kurduk. Teknoloji ve AR-GE üzerine hayli değerli çalışmaların yapıldığı ve 10 bine yakın öğrencisi olan üniversitenin 8 fakültesi, 32 kısmı, 1 meslek yüksek okulu ve 1 yabancı lisanlar yüksek okulu bulunuyor. 2010’da faaliyete açılan ve 13 bin mezun veren üniversiteden mezun olanların istihdam oranı da devasa yükseklikte ve Holding’e de üniversiteden önemli istihdam sağlıyoruz.”
‘RÜZGAR TÜRBİNLERİNİ TÜRKİYE’DE ÜRETMEYİ HEDEFLİYORUZ’
Güneş panellerinde yüksek bir yerlilik oranını yakaladıklarını söz eden Cemal Kalyoncu, “Şu anda güneş gücü panellerini yüzde 85 yerlilikle Türkiye’de üretiyoruz. Amacımız rüzgâr türbinlerini Türkiye’de üretmek. Halihazırda üretim yok. Türkiye’de bugün rüzgâr türbinlerinin kule, kanat ve jeneratörleri üretilebiliyor. Yüzde 65’in üzerinde bir yerlilikle rüzgâr türbinlerinin ülkemizde üretilmesini hedefliyoruz. Rüzgâr gücünden nasıl yararlanacağımıza ait çalışmalarımız var. 1.000 megavatlık santral projemizde çalışmalarımız devam ediyor. Ona da gelecek yıl başlamayı planlıyoruz. Çalışmalarımızda nazaranv alan deneyimli ve geniş bir takımımız, teknik takımımız var. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Ülkemize hayli büyük bir çıkar olacak. İthal eden değil yüksek teknoloji ihraç eden bir firma olacağız” halinde konuştu.
‘DÜNYA BANKASI RAPORU DÜZELTTİ’
Dünya Bankası’nın en çok kamu ihalesi kazanan şirketlerine ait yayınlanan raporda yapılan yanlışlıklara dikkat çeken Cemal Kalyoncu, “Şu anda o raporu düzelttiler. En hayli iş yapan müteahhitler ortasına bizi de yazmışlardı. ‘Biz nasıl buraya girdik’ diye baktığımızda hesabı şöyle yaptıklarını gördük: İstanbul Havalimanı’nın yatırım pahası 10 milyar 250 milyon Euro, 25 yılda devlete 26 milyar Euro para ödeyeceğiz. Bu cebimizden devlete ödeyeceğimiz parayı devletten aldığımız ihale üzere göstererek havaalanının ihale pahasını, – 26 +10,25 milyar Euro şeklinde- 37 milyar Euro olarak yazıyorlar. Bunu artık düzelttiler. Şirket başı 37 milyar Euro ihale aldığımızı yazmışlar. Gerçek şu: Orada devletten bir kuruş almadan 10 milyar 250 milyon Euro harcıyoruz. 25 yılda devlete 26 milyar kira ödüyoruz. Her yıl kiramızı ödüyoruz” halinde konuştu.
YÜZDE 85 YERLİLİK ORANI
Güç alanındaki çalışmalarla ilgili bilgi de veren Kalyoncu, “1991 yılından bu yana yaptığımız güç yatırımlarını çabucak sonrasında çeşitlendirerek yenilenebilir ve etrafla uyumlu güç alternatiflerine odaklandık. Güneş teknolojilerinin, güneşten güç üretmenin en kıymetli iş olduğunu, dünyanın geleceğinin de burada olduğuna inanarak Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı Ankara’da kurduk. 1.250 megavat kapasiteye çıkardık. Tam kapasite çalışıyor. Dünyanın en düzgün panellerini yüksek teknolojiyle üretiyor. Dünyada tek bir fabrika tek çatı altında dört üretim yapıyor. Yani külçe (ingot), dilim (wafer), hücre (cell) ve en sonda da panel (modül) üretimi; özetlemek gerekirsesı taştan panele kadar olan bütün kısım, kendi kurduğumuz Kalyon PV fabrikamızda yapılabiliyor. Bir teknoloji üssü üzere çalışan fabrikamızda yüzde 85 yerlilik oranı var. Yüzde 95 Türk mühendis çalışıyor. Çok sayıda genç mühendis de misyon alıyor. Bunların bir kısmı da Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden. Ayrıyeten, fabrikaya en az 100 Türk bilim beşerinin çalıştığı bir AR-GE merkezi kurduk” dedi.
YILLIK 2 MİLYON KİŞİ
Konya’ya kurdukları Karapınar Güneş Gücü Santralı’nın (GES) da bu yıl bitmesini planladıklarını söz eden Cemal Kalyoncu, “1.350 megavatlık kısmı bitecek. Şu anda 700 megavatlık üretim yapıyoruz günde. Aralık ayında tamamı bitecek. 1.350 megavat üretmeye başlayacağız aralık ayında. Yıllık 2 milyon kişinin elektriğini karşılayacak. Yani tek bir santralden Konya’nın elektriği karşılanmış olacak. Bu santralimiz dünyanın en büyük üç santralinden biri, bugün ulaşmış olduğu 700 MW kapasite ile aslına bakarsan Avrupa’nın en büyüğü oldu. Gayem ve gelecekle ilgili bütün fikirlerim en yeniyi, en iyiyi ve birincileri yapmak. Santrali şu anda çöl haline gelen ve hiç bir işe yaramayan 20 milyon metrekarelik alana, 2 bin 600 futbol alanı büyüklüğündeki bölgeye kurduk. Burada, 3.5 milyon adet panel kullanılacak ve yılda 2 milyon ton karbon salınımının önüne geçilmiş olacak. Diğer yandan fabrika ile güç santralımızı bir ortada düşündüğümüzde, günümüzdeki doğalgaz meblağları dikkate alındığında, ülkemize 600 milyon dolarlık ikamesi sağlayacak. Yani ülkemizden dışarıya 600 milyon daha döviz gitmeyecek. O, bizim ürettiğimiz paneller ve ürettiğimiz pak güçten karşılanacak. Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde de yenilenebilir güç üzerinde kıymetli çalışmalar yürütüyoruz. Yenilenebilir ve pak güç alanında önümüzdeki devirde epeyce şeyler yapmayı hedefliyoruz” tabirlerini kullandı.
‘ÜLKEMİZE YARAR ÜRETEN PROJELER’
“Kalyon Holding olarak, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için 78 yıldır çalışıyoruz” diyen Cemal Kalyoncu, “Hedefimiz; topluma, etrafa ve gelecek nesillere daha uygun yarınlar inşa etmek. Bunu yapmak için ekonomik ve ticari alanda olduğu kadar toplumsal alanda da ülkemize yarar üreten projeler hayata geçirmek için var gücümüzü ortaya koyuyoruz. Holding olarak sürdürülebilirliği, yenilenebilir güç üretimini, eğitimi, beşere hizmet etmeyi, insan yetiştirmeyi, tarihi, kültürel mirasa ve bedellere sahip çıkmayı şirket kıymetlerimizin merkezine koyuyoruz” dedi. Kültür, sanat, eğitim alanında da kıymetli çalışmalarının bulunduğunu belirten Cemal Kalyoncu şu biçimde devam etti: “Kalyon Holding olarak ticari sorumluluklarımızın yanı sıra hem Kalyon Vakfı tıpkı vakitte Kalyon Kültür aracılığıyla toplumsal sorumluluklarımıza da sahip çıkıyor; tarihi ve kültürel mirasımızı gelecek jenerasyonlara aktarmak için de değerli teşebbüslere imza atıyoruz. Holding olarak; toplum, tabiat, tasarım ve teknolojiyi temsil eden 4T yaklaşımını benimsediklerinin altını çizen Kalyoncu, “Gelecek jenerasyonlara daha âlâ yarınlar bırakmak gayesiyle 2 vakıf kurduk. Teknolojiyi her noktada kullanmaya çalışıyoruz. Tabiata faydalı olmak için şu ana kadar 7.5 milyona yakın fidan diktik. Sanırım, bu büyüklükte ağaçlandırma yapan tek şirket olabiliriz. İstanbul’da Kalyon Vakfı, belediyelerle ortak hayvan barınakları üzerinde çalışmalar yapıyor. İstanbul’un tarihi dokusuna sahip çıkmak için birtakım tarihi yapıtların onarımını yapıyoruz. Tarihi Vaniköy Camii’nin aslına uygun biçimde restore edilmesi projesi de bunlardan biri. Nişantaşı’nda Kalyon Kültür isimli kültür ve sanat merkezimiz bulunuyor. Bu merkezde sanat ve stant aktiflikleri düzenliyoruz. Aile vakfımız olan Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı da değerli hizmetlere imza atıyor. Doğu ve Güneydoğu’nun birinci vakıf üniversitesi olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’ni Gaziantep’te kurduk. Teknoloji ve AR-GE üzerine hayli değerli çalışmaların yapıldığı ve 10 bine yakın öğrencisi olan üniversitenin 8 fakültesi, 32 kısmı, 1 meslek yüksek okulu ve 1 yabancı lisanlar yüksek okulu bulunuyor. 2010’da faaliyete açılan ve 13 bin mezun veren üniversiteden mezun olanların istihdam oranı da devasa yükseklikte ve Holding’e de üniversiteden önemli istihdam sağlıyoruz.”
‘RÜZGAR TÜRBİNLERİNİ TÜRKİYE’DE ÜRETMEYİ HEDEFLİYORUZ’
Güneş panellerinde yüksek bir yerlilik oranını yakaladıklarını söz eden Cemal Kalyoncu, “Şu anda güneş gücü panellerini yüzde 85 yerlilikle Türkiye’de üretiyoruz. Amacımız rüzgâr türbinlerini Türkiye’de üretmek. Halihazırda üretim yok. Türkiye’de bugün rüzgâr türbinlerinin kule, kanat ve jeneratörleri üretilebiliyor. Yüzde 65’in üzerinde bir yerlilikle rüzgâr türbinlerinin ülkemizde üretilmesini hedefliyoruz. Rüzgâr gücünden nasıl yararlanacağımıza ait çalışmalarımız var. 1.000 megavatlık santral projemizde çalışmalarımız devam ediyor. Ona da gelecek yıl başlamayı planlıyoruz. Çalışmalarımızda nazaranv alan deneyimli ve geniş bir takımımız, teknik takımımız var. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Ülkemize hayli büyük bir çıkar olacak. İthal eden değil yüksek teknoloji ihraç eden bir firma olacağız” halinde konuştu.
‘DÜNYA BANKASI RAPORU DÜZELTTİ’
Dünya Bankası’nın en çok kamu ihalesi kazanan şirketlerine ait yayınlanan raporda yapılan yanlışlıklara dikkat çeken Cemal Kalyoncu, “Şu anda o raporu düzelttiler. En hayli iş yapan müteahhitler ortasına bizi de yazmışlardı. ‘Biz nasıl buraya girdik’ diye baktığımızda hesabı şöyle yaptıklarını gördük: İstanbul Havalimanı’nın yatırım pahası 10 milyar 250 milyon Euro, 25 yılda devlete 26 milyar Euro para ödeyeceğiz. Bu cebimizden devlete ödeyeceğimiz parayı devletten aldığımız ihale üzere göstererek havaalanının ihale pahasını, – 26 +10,25 milyar Euro şeklinde- 37 milyar Euro olarak yazıyorlar. Bunu artık düzelttiler. Şirket başı 37 milyar Euro ihale aldığımızı yazmışlar. Gerçek şu: Orada devletten bir kuruş almadan 10 milyar 250 milyon Euro harcıyoruz. 25 yılda devlete 26 milyar kira ödüyoruz. Her yıl kiramızı ödüyoruz” halinde konuştu.