bencede
New member
Ekonomist Barış Soydan, dolar-TL kuru için ufukta kara bulutlar belirdiğini ve Merkez Bankası’nın buna hazırlık yaptığını ileri sürdü. Türkiye’nin doları frenlemek için rezervlerinin kalmadığını söyleyen Soydan, bu niçinle ihracatçılara getirilen yüzde 25’lik Merkez Bankası’na döviz satışı zorunluluğunun yüzde 40’a çıkarılacağını tabir etti.
“Ufukta hem ABD tarafında birebir vakitte Rusya tarafında kara bulutlar belirdi” diyerek, dolar-TL kurunu şiddetli bir müddetcin beklediğini açıklayan Soydan, “Bir yandan rezervlerin tükenişi, bir yandan ABD’de FED’in 50 puanlık faiz artırma beklentisi, bir yandan da Rusya’nın başlatmış olduğu savaşın uzaması niçiniyle bu dönem ülkeye turist gelmeyeceği katılaştı. Bu niçinle Türkiye doları frenlemek için pek zorlanacak” dedi.
İktisat gazetecisi Barış Soydan şahsi YouTube hesabından yayımladığı görüntüde Türk Lirası’nı bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın yüzde 40’lık ihracatçı hissesi hazırlığını hatırlatan Soydan, “Ekonomi yolu değirmene taşıdığı suyu yani dövizi artırmaya karar vermiş. Bugün Bloomberg’te yer alan bir haber göre ihracatçıların merkez bankasına zarurî olarak döviz. Yani merkez bankasına taşınan su %25’den ihracatçıların satış oranı %40’a çıkarılıyor” tabirinde bulundu.
“%25 aslında çok düzgün bir orandı. bu biçimdece merkez bankasının rezervleri güçleniyordu ve dolar bu biçimdece denetim altında tutuluyordu” diyen Soydan, “Yılbaşından bu yana evvel dolar-TL kuru 14’lerin altında artık ise 15’lerin altında merkez bankasının rezervleri yardımıyla. Daha doğrusu merkez bankasının rezervlerine ihracatçılardan taşınan döviz yardımıyla denetim altındaydı” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI REZEVLERLERİ TOPARLAYAMIYOR”
Merkez Bankası’na yüzde 25’in yetmemesinin sebebini açıklayan Soydan kelamlarına şöyleki devam etti:
“Bloomberg’te bir grafik bulunuyor. Zira merkez bankasının altın hariç mülk rezervleri yani emre amade her an kullanılmaya hazır, rezervleri bir türlü toparlanamıyor. İhracatçılardan %25 mecburî satış dahi toparlanmasına yetmemiş. Altın hariç brüt rezervler geçen yılın sonunda ki düzeyinin 7.9 milyar dolar altında. 67 milyar dolarda. Ufukta kara bulutlar beliriyor ve karabulutlar giderek artarken, merkez bankasının rezervlerini bir an evvel desteklemeye, güçlendirmeye muhtaçlığı var”
“UFUKTA KARA BULUTLAR BELİRDİ”
Soydan açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
Evet ufuktaki karabulutlar bir yandan Rusya tarafı bir yandan Amerika tarafı. Amerikan Merkez Bankası Fed’in 25 değil 50 baz puanlık faiz artırımları yapacağı ön görüsü beklentisi. Öbür yandan ise Rusya Ukrayna savaşının beklenenden hayli uzun süreceği ortaya çıkması.
Rusya tarafıyla başlayalım. Rusya Devlet Lideri Putin görüşmelerin çıkmaza girdiğini söylemiş oldu. Ukrayna’nın İstanbul’daki müzakerelerden geri adım attığını savunuyor. Putin doğruyu mu söylüyor bilmiyorum ama şurası net. Turizm dönemi açılmadan savaşın sona ereceği beklentisi ümidi suya düşmüş durumda. Yani bu yaz Rusya’dan o beklenen 5 milyondan fazla turist Türkiye’ye gelmeyecek. Ve savaştan evvel yapılan pandemi öncesindeki turist sayısına ve pandemi öncesindeki turizm gelirine ulaşırız beklentisi de onu bir kenara kaldırıp koymamıza niye oldu. ötürüsıyla cari açık Türkiye’nin başına bu yıl bela olacak. Muhakkak ki merkez bankası da bu duruma hazırlık yapıyor. %25’den %40’a çıkarılma sonucunın ardında o da var. Lakin yalnızca o da yok, Amerikan Merkez Bankasının 50 baz puan faiz artırımları, mali sıkılaşmış ve piyasadan paraya çekecek olması da var.
“ABD ENFLASYONU TÜRKİYE’Yİ VURDU”
Dün Amerika’da tüketici enflasyonu belirtildi ve Amerikan Merkez Bankasının 50 baz puanlık faiz artırımlarıyla devam edeceği beklentisini artık perçinledi. Zira dün Amerika’da enflasyon, son 40 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ve Fed’in bir şeyler yapması lazım. Yani 25 baz puanlık artırım, 16 Mart’ta yaptığı artırım belirli ki kar etmiyor. Daha yüksek oranlı faiz artırımları ile devam etmek zorunda zira enflasyon son 40 yılın tepesinde.
Başka enstrümanlara bakacak olursak, Dolar endeksi evvelki gün 100 düzeyinin üzerine çıkmıştı ve 2 yıl ortadan daha sonra. Dolar endeksi yani Doların 6 kuvvetli para karşısındaki pahasını izleyen endeks, pandeminin başındaki panikle 100’ün üzerine atmıştı ve daha sonra gerilemişti ancak bir daha 100 ‘ün üzerine çıktı Amerikan parası Japon Yen’i karşısında kıymet kazandı dün, 126’yı aşarak son 20 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Bunun gerisinde Amerika’da enflasyonun yanı sıra Japon Merkez Bankası Lideri Kuroda Haruhiko’nun önümüzdeki devirde Japonya’da ultra geniş, gevşek para siyasetine devam edeceklerini açıklamasının da hissesi var.
“ALTIN 3 BİN YILDIR İNANÇLI LİMAN”
Ons altın memleketler arası piyasalarda 1980 Doları gördü. O da son 2 haftanın en yüksek düzeyine çıktı. Zira altın tarihi boyunca enflasyona karşı koruduğunu tasarruf sahiplerinin birikimlerini ispatlamış 3000 bin yıllık tarihi boyunca bunu göstermiş bir enstrüman. O niye dün enflasyon yükselince Ons altında çabucak üste hakikat hareketlendi. Ons altın 1980 doları gördü. Ons altın yükselince içeride gram altında yükselişe geçti, bugün 930 liraya dayandı.
“Ufukta hem ABD tarafında birebir vakitte Rusya tarafında kara bulutlar belirdi” diyerek, dolar-TL kurunu şiddetli bir müddetcin beklediğini açıklayan Soydan, “Bir yandan rezervlerin tükenişi, bir yandan ABD’de FED’in 50 puanlık faiz artırma beklentisi, bir yandan da Rusya’nın başlatmış olduğu savaşın uzaması niçiniyle bu dönem ülkeye turist gelmeyeceği katılaştı. Bu niçinle Türkiye doları frenlemek için pek zorlanacak” dedi.
İktisat gazetecisi Barış Soydan şahsi YouTube hesabından yayımladığı görüntüde Türk Lirası’nı bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın yüzde 40’lık ihracatçı hissesi hazırlığını hatırlatan Soydan, “Ekonomi yolu değirmene taşıdığı suyu yani dövizi artırmaya karar vermiş. Bugün Bloomberg’te yer alan bir haber göre ihracatçıların merkez bankasına zarurî olarak döviz. Yani merkez bankasına taşınan su %25’den ihracatçıların satış oranı %40’a çıkarılıyor” tabirinde bulundu.
“%25 aslında çok düzgün bir orandı. bu biçimdece merkez bankasının rezervleri güçleniyordu ve dolar bu biçimdece denetim altında tutuluyordu” diyen Soydan, “Yılbaşından bu yana evvel dolar-TL kuru 14’lerin altında artık ise 15’lerin altında merkez bankasının rezervleri yardımıyla. Daha doğrusu merkez bankasının rezervlerine ihracatçılardan taşınan döviz yardımıyla denetim altındaydı” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI REZEVLERLERİ TOPARLAYAMIYOR”
Merkez Bankası’na yüzde 25’in yetmemesinin sebebini açıklayan Soydan kelamlarına şöyleki devam etti:
“Bloomberg’te bir grafik bulunuyor. Zira merkez bankasının altın hariç mülk rezervleri yani emre amade her an kullanılmaya hazır, rezervleri bir türlü toparlanamıyor. İhracatçılardan %25 mecburî satış dahi toparlanmasına yetmemiş. Altın hariç brüt rezervler geçen yılın sonunda ki düzeyinin 7.9 milyar dolar altında. 67 milyar dolarda. Ufukta kara bulutlar beliriyor ve karabulutlar giderek artarken, merkez bankasının rezervlerini bir an evvel desteklemeye, güçlendirmeye muhtaçlığı var”
“UFUKTA KARA BULUTLAR BELİRDİ”
Soydan açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
Evet ufuktaki karabulutlar bir yandan Rusya tarafı bir yandan Amerika tarafı. Amerikan Merkez Bankası Fed’in 25 değil 50 baz puanlık faiz artırımları yapacağı ön görüsü beklentisi. Öbür yandan ise Rusya Ukrayna savaşının beklenenden hayli uzun süreceği ortaya çıkması.
Rusya tarafıyla başlayalım. Rusya Devlet Lideri Putin görüşmelerin çıkmaza girdiğini söylemiş oldu. Ukrayna’nın İstanbul’daki müzakerelerden geri adım attığını savunuyor. Putin doğruyu mu söylüyor bilmiyorum ama şurası net. Turizm dönemi açılmadan savaşın sona ereceği beklentisi ümidi suya düşmüş durumda. Yani bu yaz Rusya’dan o beklenen 5 milyondan fazla turist Türkiye’ye gelmeyecek. Ve savaştan evvel yapılan pandemi öncesindeki turist sayısına ve pandemi öncesindeki turizm gelirine ulaşırız beklentisi de onu bir kenara kaldırıp koymamıza niye oldu. ötürüsıyla cari açık Türkiye’nin başına bu yıl bela olacak. Muhakkak ki merkez bankası da bu duruma hazırlık yapıyor. %25’den %40’a çıkarılma sonucunın ardında o da var. Lakin yalnızca o da yok, Amerikan Merkez Bankasının 50 baz puan faiz artırımları, mali sıkılaşmış ve piyasadan paraya çekecek olması da var.
“ABD ENFLASYONU TÜRKİYE’Yİ VURDU”
Dün Amerika’da tüketici enflasyonu belirtildi ve Amerikan Merkez Bankasının 50 baz puanlık faiz artırımlarıyla devam edeceği beklentisini artık perçinledi. Zira dün Amerika’da enflasyon, son 40 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ve Fed’in bir şeyler yapması lazım. Yani 25 baz puanlık artırım, 16 Mart’ta yaptığı artırım belirli ki kar etmiyor. Daha yüksek oranlı faiz artırımları ile devam etmek zorunda zira enflasyon son 40 yılın tepesinde.
Başka enstrümanlara bakacak olursak, Dolar endeksi evvelki gün 100 düzeyinin üzerine çıkmıştı ve 2 yıl ortadan daha sonra. Dolar endeksi yani Doların 6 kuvvetli para karşısındaki pahasını izleyen endeks, pandeminin başındaki panikle 100’ün üzerine atmıştı ve daha sonra gerilemişti ancak bir daha 100 ‘ün üzerine çıktı Amerikan parası Japon Yen’i karşısında kıymet kazandı dün, 126’yı aşarak son 20 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Bunun gerisinde Amerika’da enflasyonun yanı sıra Japon Merkez Bankası Lideri Kuroda Haruhiko’nun önümüzdeki devirde Japonya’da ultra geniş, gevşek para siyasetine devam edeceklerini açıklamasının da hissesi var.
“ALTIN 3 BİN YILDIR İNANÇLI LİMAN”
Ons altın memleketler arası piyasalarda 1980 Doları gördü. O da son 2 haftanın en yüksek düzeyine çıktı. Zira altın tarihi boyunca enflasyona karşı koruduğunu tasarruf sahiplerinin birikimlerini ispatlamış 3000 bin yıllık tarihi boyunca bunu göstermiş bir enstrüman. O niye dün enflasyon yükselince Ons altında çabucak üste hakikat hareketlendi. Ons altın 1980 doları gördü. Ons altın yükselince içeride gram altında yükselişe geçti, bugün 930 liraya dayandı.