Çocuklar Neden Suça Sürüklenir ?

Bengu

New member
Çocuklar Neden Suça Sürüklenir?

Çocukların suç işleme eğilimleri, genellikle karmaşık ve çok sayıda faktörün birleşimiyle şekillenir. Aile yapısı, çevresel etkenler, eğitim seviyesi, arkadaş grupları ve medya etkisi gibi unsurlar, bir çocuğun suç işlemeye yönelmesinde büyük rol oynar. Bu yazıda, çocukların suça sürüklenmesinin başlıca nedenlerini ve bu durumu engellemek için neler yapılabileceğini ele alacağız.

Aile İlişkilerinin Rolü

Çocukların suça sürüklenmesinin temel sebeplerinden biri, aile içindeki olumsuz ilişkiler ve zayıf bağlardır. Aile, bir çocuğun kişilik gelişiminde ilk ve en önemli okul olarak kabul edilir. Ancak, aile içindeki istikrarsızlık, boşanma, şiddet, ebeveynin madde bağımlılığı veya ilgisizlik gibi etkenler, çocukların duygusal ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.

Özellikle duygusal olarak ihmal edilen çocuklar, sevgi ve güven arayışında dış dünyada olumsuz yol ve arkadaş gruplarına yönelebilirler. Ailedeki şiddet, çocukların şiddeti normalleştirmelerine ve bu tür davranışları dış dünyada taklit etmelerine neden olabilir.

Arkadaş Çevresi ve Suça Yönlendirme

Çocukların suç işleme eğiliminde bulunan bir diğer önemli faktör, arkadaş çevresidir. Özellikle ergenlik dönemi, kimlik arayışının yoğun olduğu ve sosyal etkileşimin çok önemli olduğu bir dönemdir. Bu dönemde, bir çocuk, grup baskısıyla hareket edebilir ve suçu meşru bir davranış olarak kabul edebilir.

Suça eğilimli gruplarla tanışan çocuklar, sıklıkla kendilerini bu grubun bir parçası olarak görmek ve grup tarafından kabul edilmek isterler. Bu durum, onları olumsuz davranışlar sergilemeye zorlayabilir. Arkadaşlar arasında suç işleme normlarının kabul edilmesi, bir çocuğun da suça karışmasını kolaylaştırır.

Eğitim Yetersizlikleri ve Okulda Başarısızlık

Eğitim, çocukların hem bilişsel hem de duygusal gelişiminde kritik bir rol oynar. Eğitim sistemindeki eksiklikler, öğretmenlerin ilgisizliği veya okulda yaşanan zorbalıklar, çocukların toplumdan yabancılaşmasına ve olumsuz davranışlar sergilemesine yol açabilir. Başarısızlık duygusu ve okulda dışlanma, bir çocuğun değersizlik hissi yaratabilir ve bu da suç işleme yoluna girmelerine neden olabilir.

Çocukların eğitimde karşılaştığı engeller, onları yalnızca akademik değil, sosyal olarak da zayıf bir duruma düşürebilir. Bu zayıflık, gelecekteki hayatlarında suçu bir çözüm yolu olarak görmelerine neden olabilir. Eğitimde yeterli destek ve ilgi göremeyen çocuklar, genellikle daha yüksek suç oranlarına sahip mahallelerde suça daha yatkın hale gelirler.

Medyanın Etkisi ve Şiddet Temalı İçerikler

Bugünün çocukları, şiddet içeren medya içerikleriyle her gün yüz yüze gelmektedir. Sinema, televizyon dizileri, video oyunları ve sosyal medya, çocukların şiddeti ve suç davranışlarını normalleştirmelerine zemin hazırlayabilir. Medyada sürekli olarak suç ve şiddet temalarının işlenmesi, genç zihinlerin bu davranışları bir şekilde kabul etmelerini kolaylaştırır.

Çocuklar, televizyon ya da video oyunları aracılığıyla gerçek hayattaki suçları taklit edebilir ve şiddeti bir çözüm yöntemi olarak görmeye başlayabilirler. Bu, özellikle şiddete eğilimli çocuklar için tehlikeli bir durumdur. Medyanın bu konuda büyük bir sorumluluğu vardır ve toplumsal sorumluluk anlayışı çerçevesinde şiddet içerikli medyanın etkisi azaltılmalıdır.

Ekonomik Durum ve Suç İlişkisi

Çocukların suça sürüklenmesinde önemli bir faktör de ekonomik yoksunluktur. Maddi sıkıntılar yaşayan aileler, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, bu çocuklar da daha fazla maddi kazanç sağlamak amacıyla suçlara bulaşabilirler. Yoksulluk, suçu cazip kılacak bir gerekçe olarak ortaya çıkabilir.

Özellikle düşük gelirli mahallelerde büyüyen çocuklar, sık sık suç olaylarına tanık olabilirler. Suç, bazen bir hayatta kalma mücadelesi, bazen de statü kazanma aracı olabilir. Bu tür çevresel etmenler, çocukların suç işleme eğilimlerini arttırabilir.

Çocukların Psikolojik Durumu ve Travmalar

Çocukların yaşadıkları travmalar, onların psikolojik sağlığını derinden etkileyebilir ve suç işleme eğilimlerini artırabilir. Aile içi şiddet, cinsel istismar, savaş, doğal afetler veya diğer travmalar, çocukların dünyaya bakış açılarını olumsuz bir şekilde şekillendirebilir. Bu travmalar, çocuklarda öfke, depresyon ve güven sorunları yaratabilir. Sonuç olarak, bazı çocuklar bu duygusal sıkıntıları çözmek için suçlu davranışlar geliştirebilirler.

Travmaların ardından çocukların destek ve rehabilitasyon alması kritik öneme sahiptir. Uzun vadede, psikolojik destek ve terapi, çocukların suçla ilişkili davranışlardan uzaklaşmalarına yardımcı olabilir.

Toplumsal ve Kültürel Faktörler

Bir çocuğun çevresi, bulunduğu kültürel ve toplumsal koşullara göre şekillenir. Toplumdaki suç oranları, normlar ve değerler, çocukların suçla ilişkili davranışlarını etkileyebilir. Suçun yaygın olduğu bölgelerde yaşayan çocuklar, suçun normalleştiği bir ortamda büyürler ve bu durum suçu daha az tabu hale getirebilir.

Toplumda şiddet ve suçun meşru görüldüğü, hatta ödüllendirildiği durumlar, çocukların bu tür davranışları taklit etmelerini kolaylaştırır. Toplumsal düzeyde suçla mücadele etmek ve çocukların olumsuz etkilenen ortamlarından uzaklaşmalarını sağlamak önemlidir.

Çocukları Suçtan Uzak Tutmak İçin Ne Yapılabilir?

Çocukları suçtan uzak tutmanın en etkili yolu, onların sağlıklı bir aile ortamında, eğitimde ve toplumda desteklenmeleridir. Aile içindeki sevgi ve güven ilişkileri güçlendirilmelidir. Ayrıca, çocukların okulda başarılı olmalarını sağlamak, sosyal beceriler kazandırmak ve onları olumsuz arkadaş çevrelerinden uzak tutmak büyük önem taşır.

Toplumda suç oranlarının yüksek olduğu bölgelerde yaşayan çocuklar için, sosyal projeler ve destek grupları devreye girmelidir. Bu tür projeler, çocukların suça meyletmelerini engellemek için olumlu bir ortam yaratabilir.

Medyanın olumsuz etkileriyle mücadele etmek de bir diğer önemli adımdır. Çocuklar, şiddet içeren içeriklerden uzak tutulmalı ve pozitif rol modellerle tanıştırılmalıdır. Eğitim, kültürel etkinlikler ve spor gibi sosyal aktiviteler, çocukların enerjilerini olumlu bir şekilde yönlendirmelerine yardımcı olabilir.

Sonuç

Çocukların suça sürüklenmesi, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Aile yapısından çevresel etmenlere, eğitimden medyaya kadar pek çok faktör bu durumu şekillendirir. Çocukların sağlıklı bir gelişim süreci geçirebilmeleri için toplumun her kesimi, üzerlerine düşeni yerine getirmelidir. Aksi takdirde, suça eğilimli bir toplumun geleceği çok daha karanlık olacaktır.
 
Üst