bencede
New member
Sigorta dalını büyütmek, sigortalılar lehine eserler geliştirmek ve ülke iktisadına katkı sağlamak maksatlarıyla faaliyetlerini yürüten Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) Lideri Atilla Benli, sıhhat sigortaları ve prim artışına ait değerli açıklamalarda bulundu.
Sigorta şirketlerinin finans dalının en değerli oyuncuları içinde yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan dalların başında geldiğinin altını çizen TSB Lideri Benli, kasko ve trafik sigortaları üzere ‘Hayat Dışı Branş’ın bir modülü olan sıhhat sigortası mamüllerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş senelerdaki gelişmelere ve mümkün değişikliklere dayalı var iseyımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek eserin fiyatını, her gün artan maliyetlere nazaran adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi.
Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi gereçlerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyleki devam etti:
“Sigorta şirketleri, özel sıhhat sigortasına ait hizmet alım mukavelelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafınca yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik artırım açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kere artış yaparak mevcut artırım oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. bu biçimdece maliyetler ve primler içindeki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine bakılırsa medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bundan evvelki ay ile tıpkı olacağı var iseyımıyla tıpkı periyotta TÜFE artışı ise %67 düzeyinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon kestirimleri için TÜFE’yi takip eden sigorta bölümü, bu artışla birlikte büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.”
bu biçimdece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Lideri, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söylemiş oldu.
Pandemi süreciyle bir arada tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta kesiminin bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz üzere bölümümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına karşın; özel sıhhat, tamamlayıcı sıhhat ve yabancı sıhhat sigortalılarının tedavi masraflarını karşıladı. bu biçimdece, her vakit olduğu üzere bu sıkıntı devirde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.”
TSB Lideri kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sıhhat Örgütü, bilhassa ABD ve Avrupa ülkelerindeki hadise sayılarında artış tespit ettiğini deklare etti ve bilhassa uçak seyahatleri üzere riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması davetinde bulundu. Sigorta kesimimiz de her türlü belirsizliğe karşın sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi masrafları hala şirketlerimiz tarafınca karşılanıyor.”
Benli ayrıyeten, artan maliyet yükünün bir kısmının sigorta şirketleri tarafınca üstlenildiğini de deklare etti:
“Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde tesirli olan en kıymetli faktörün medikal enflasyon; öbür bir deyişle doktor fiyatları ile ilaç, tıbbi materyal fiyatlarındaki artışlar kararı teşhis, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, minimum fiyat artışı ve , çalışan fiyatlarını, tıbbi gereç meblağlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı tesire sahipler. Buna rağmen, salgın sürecinde de görüldüğü üzere, bölümümüz her durumda sigortalılarına dayanak olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir kısmını üstleniyorlar.”
Sigorta bölümünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Lideri Atilla Benli, sıhhat sigortası mamüllerinin sağladığı müdafaa ve teminat konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını lisana getirdi. “Vatandaşlarımızın kesimimize, eserlerimize duyduğu itimat ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu muhafaza kalkanını güçlendirme eğilimi yardımıyla değerli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sıhhat sigortalarına ait yeni dataları de deklare etti.
Buna bakılırsa; Tamamlayıcı Sıhhat Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sıhhat Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sıhhat sigortalarında ödenen tazminat fiyatı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.
Sigorta şirketlerinin finans dalının en değerli oyuncuları içinde yer almasının yanı sıra yüksek risk altına imza atan dalların başında geldiğinin altını çizen TSB Lideri Benli, kasko ve trafik sigortaları üzere ‘Hayat Dışı Branş’ın bir modülü olan sıhhat sigortası mamüllerinde prim hesaplamalarının; hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş senelerdaki gelişmelere ve mümkün değişikliklere dayalı var iseyımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı. Benli, sigortacılığın, “12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek eserin fiyatını, her gün artan maliyetlere nazaran adapte etme imkânından uzak olduğunun” altını çizdi.
Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi gereçlerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Atilla Benli şöyleki devam etti:
“Sigorta şirketleri, özel sıhhat sigortasına ait hizmet alım mukavelelerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafınca yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de %36,1’lik artırım açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kere artış yaparak mevcut artırım oranını %36,1’den %87,1’e çıkardı. bu biçimdece maliyetler ve primler içindeki fark daha da açıldı. 2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları %41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine bakılırsa medikal enflasyon artış oranı %164’e çıktı. Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bundan evvelki ay ile tıpkı olacağı var iseyımıyla tıpkı periyotta TÜFE artışı ise %67 düzeyinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon kestirimleri için TÜFE’yi takip eden sigorta bölümü, bu artışla birlikte büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.”
bu biçimdece sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten TSB Lideri, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını söylemiş oldu.
Pandemi süreciyle bir arada tüm dünyada yaşanan ‘sağlık krizi’ne de değinen Atilla Benli, sigorta kesiminin bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı: “Bildiğiniz üzere bölümümüz, teminata dâhil olmayan Covid-19 için prim almamasına karşın; özel sıhhat, tamamlayıcı sıhhat ve yabancı sıhhat sigortalılarının tedavi masraflarını karşıladı. bu biçimdece, her vakit olduğu üzere bu sıkıntı devirde de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik.”
TSB Lideri kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sıhhat Örgütü, bilhassa ABD ve Avrupa ülkelerindeki hadise sayılarında artış tespit ettiğini deklare etti ve bilhassa uçak seyahatleri üzere riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması davetinde bulundu. Sigorta kesimimiz de her türlü belirsizliğe karşın sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi masrafları hala şirketlerimiz tarafınca karşılanıyor.”
Benli ayrıyeten, artan maliyet yükünün bir kısmının sigorta şirketleri tarafınca üstlenildiğini de deklare etti:
“Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde tesirli olan en kıymetli faktörün medikal enflasyon; öbür bir deyişle doktor fiyatları ile ilaç, tıbbi materyal fiyatlarındaki artışlar kararı teşhis, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir. Öte yandan, minimum fiyat artışı ve , çalışan fiyatlarını, tıbbi gereç meblağlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı tesire sahipler. Buna rağmen, salgın sürecinde de görüldüğü üzere, bölümümüz her durumda sigortalılarına dayanak olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir kısmını üstleniyorlar.”
Sigorta bölümünün çalışmalarının ve fedakârlıklarının büyük bir teveccühle karşılandığını belirten TSB Lideri Atilla Benli, sıhhat sigortası mamüllerinin sağladığı müdafaa ve teminat konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını lisana getirdi. “Vatandaşlarımızın kesimimize, eserlerimize duyduğu itimat ve belirsizliklere karşı kendisi, sevdikleri için oluşturduğu muhafaza kalkanını güçlendirme eğilimi yardımıyla değerli sonuçlara ulaşıldı” diyen Benli sıhhat sigortalarına ait yeni dataları de deklare etti.
Buna bakılırsa; Tamamlayıcı Sıhhat Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,2 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde 3 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 1,7 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 4,3 milyar liraya çıktı. Özel Sıhhat Sigortalı sayısı 2021 yılının 3. çeyreğinde 2,5 milyon iken, 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 2,6 milyona yükseldi. 2021 yılının 3. çeyreğinde 6,5 milyar lira olan prim üretimi ise 2022 yılı 3. çeyreği prestijiyle 12 milyar liraya çıktı. Tüm bunların yanında sıhhat sigortalarında ödenen tazminat fiyatı 2021 yılı 3. çeyreğinde 5,5 milyar lira iken 2022 yılı 3. çeyreğinde 10,2 milyar lira oldu.