celikci
New member
Gezegenimizin okyanuslarında tarih boyunca gezinen en büyük köpekbalıklarından biri olan megalodon, ekseriyetle günümüzün en büyük yırtıcılarından olan büyük beyaz köpekbalığının devasa bir versiyonu üzere tasvir edilir. Lakin bilim insanları, 3,6 milyon yıl evvel yaşayan bu büyük köpekbalığının varlığını yalnızca birtakım fosil dişler ve omurgalar yardımıyla biliyorlar.
Öteki bir deyişle, her ne kadar Hollywood bu imgeyi çizse de bunun gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat yeni bir araştırma, megalodonun neye benzediği hakkında hiç bir fikrimiz olmadığını savunuyor.
DePaul Üniversitesi’nde paleobiyolog ve makalenin ortak müellifi Kenshu Shimada, bir basın açıklamasında, “Bu çalışma bilimde geri bir adım üzere görünebilir” dedi ve ekledi: “Ancak devam eden gizem, paleontolojiyi, tarih öncesi hayatın incelenmesini, büyüleyici ve heyecan verici bir bilim alanı haline getiriyor.“
6 Şubat’ta Tarihi Biyoloji mecmuasında yer alan araştırma, megalodonun beden halinin beden ısısını düzenleme formuyla ilgili olabileceğini tez edilk evvelki bir çalışmayı bir daha kıymetlendirdi. Megalodon, lamniformes olarak bilinen bir köpekbalığı grubuna aitti ve kısmen sıcak kanlı olduğuna inanılıyor. Eski çalışma, günümüzün sıcak kanlı köpekbalıklarıyla karşılaştırarak megalodonun fizyolojisi hakkında emniyetli bir dava açabileceğimizi savundu. Yeni çalışma, öncülün geçersiz olduğunu savunuyor.
Araştırmacılar, bir köpekbalığının sıcak kanlı mı yoksa soğuk kanlı mı olduğunun, en azından iki boyutlu olarak bakıldığında, beden formu üzerinde fazla bir tesiri olmadığını yazıyor.
Bilim insanları, eski dişleri megalodonun ailesindeki başka üyelerinkilerle karşılaştırarak, fosil dişlerine dayanarak megalodonun boyutu hakkında çıkarımlarda bulunabilirler. Bu iddialardan kimileri, megalodon’un neredeyse 20 metre uzunluğa ulaştığını, büyük bir beyazdan yaklaşık üç kat daha büyük olduğunu öne sürüyor.
Fakat DePaul’da yüksek lisans öğrencisi ve çalışmanın ortak müellifi James Wood ise bir basın açıklamasında söylemiş olduği üzere “Megalodon’un beden formu hakkında rastgele bir manalı tartışma, fosil kayıtlarındaki çeşitlerin en az bir tam yahut tama yakın iskeletinin keşfedilmesini gerektirecektir. Bu yüzden şimdiye kadar yapılan tasvirlerin yanlışsız olduğunu söylemek mümkün değil.“
özetlemek gerekirsesı kimi kestirimler yürütülse de, megalodon hakkında hala hayli az şey biliyoruz üzere görünüyor. Daha fazlasını öğrenmek ise, lakin kusursuza yakın bir fosil bulunması halinde mümkün olacak.
Öteki bir deyişle, her ne kadar Hollywood bu imgeyi çizse de bunun gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat yeni bir araştırma, megalodonun neye benzediği hakkında hiç bir fikrimiz olmadığını savunuyor.
DePaul Üniversitesi’nde paleobiyolog ve makalenin ortak müellifi Kenshu Shimada, bir basın açıklamasında, “Bu çalışma bilimde geri bir adım üzere görünebilir” dedi ve ekledi: “Ancak devam eden gizem, paleontolojiyi, tarih öncesi hayatın incelenmesini, büyüleyici ve heyecan verici bir bilim alanı haline getiriyor.“
6 Şubat’ta Tarihi Biyoloji mecmuasında yer alan araştırma, megalodonun beden halinin beden ısısını düzenleme formuyla ilgili olabileceğini tez edilk evvelki bir çalışmayı bir daha kıymetlendirdi. Megalodon, lamniformes olarak bilinen bir köpekbalığı grubuna aitti ve kısmen sıcak kanlı olduğuna inanılıyor. Eski çalışma, günümüzün sıcak kanlı köpekbalıklarıyla karşılaştırarak megalodonun fizyolojisi hakkında emniyetli bir dava açabileceğimizi savundu. Yeni çalışma, öncülün geçersiz olduğunu savunuyor.
Araştırmacılar, bir köpekbalığının sıcak kanlı mı yoksa soğuk kanlı mı olduğunun, en azından iki boyutlu olarak bakıldığında, beden formu üzerinde fazla bir tesiri olmadığını yazıyor.
Bilim insanları, eski dişleri megalodonun ailesindeki başka üyelerinkilerle karşılaştırarak, fosil dişlerine dayanarak megalodonun boyutu hakkında çıkarımlarda bulunabilirler. Bu iddialardan kimileri, megalodon’un neredeyse 20 metre uzunluğa ulaştığını, büyük bir beyazdan yaklaşık üç kat daha büyük olduğunu öne sürüyor.
Fakat DePaul’da yüksek lisans öğrencisi ve çalışmanın ortak müellifi James Wood ise bir basın açıklamasında söylemiş olduği üzere “Megalodon’un beden formu hakkında rastgele bir manalı tartışma, fosil kayıtlarındaki çeşitlerin en az bir tam yahut tama yakın iskeletinin keşfedilmesini gerektirecektir. Bu yüzden şimdiye kadar yapılan tasvirlerin yanlışsız olduğunu söylemek mümkün değil.“
özetlemek gerekirsesı kimi kestirimler yürütülse de, megalodon hakkında hala hayli az şey biliyoruz üzere görünüyor. Daha fazlasını öğrenmek ise, lakin kusursuza yakın bir fosil bulunması halinde mümkün olacak.