Beykozlu
New member
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan’la diyalog kanallarının eskisinden daha açık olduğunu belirterek, “Bu olumlu gündemin Yunanistan ile ikili sıkıntılarımızı içtenlikle tartışabileceğimiz bir ortam oluşturmasını umuyoruz. Biz, bu doğrultuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan’dan da bu süreçte birebir samimiyeti ve tıpkı siyasi iradeyi göstermesini bekliyoruz” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Kriter Mecmua’da SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın sorularını yanıtladı.
Kıbrıs sorunuyla ilgili soruya karşılık veren Çavuşoğlu, yıllardır federasyon temelinde müzakerelerin gdolayıldüğünü fakat Rum tarafının Türk tarafını siyasi eşit kabul etmemesiyle bu müzakerelerin çöktüğünü söylemiş oldu.
Bu doğrultuda iki devletli tahlilin masaya geldiğini aktaran Çavuşoğlu, “Öneri hem Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarının, yani hâkim eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün teyidine tıpkı vakitte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum İdaresi içinde bir iş birliğinin tesisine dayanıyor. Biz de Türkiye olarak, Kıbrıs Türk tarafının hükümran eşitlik ve eşit milletlerarası statüsünün teyit edilmesi noktasında her türlü teşebbüsümüzü yapıyoruz” dedi.
Tüm muhataplara da adadaki gerçeklere odaklanması gerektiği iletisini verdiklerini söz eden Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türklerine yapılan ikili standartlardan vazgeçmeleri gerektiğini söylüyoruz. Alandaki gerçeklerle uyumlu, iki devletli tahlil teklifinin muhataplarımızca değişen şartlar çerçevesinde daha dikkatli bir biçimde dikkate alınacağına inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“DOĞU AKDENİZ’DE KİLİT AKTÖRÜZ”
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de kapsamlı bir iş birliği yapılması gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’nin ve KKTC’nin dışlandığı teşebbüslerin başarısız olmaya mahkum olduğunun altını çizdi.
Atılan tek taraflı adımların gerginliği tırmandırdığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemizin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla muhafazaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olarak bölgede kilit aktörüz. Bizim önceliğimiz her vakit olduğu üzere diplomasi, iş birliği ve eş güdüm. Sayın Cumhurbaşkanımız AB’ye 2020’de kapsamlı bir Doğu Akdeniz Konferansı yapılmasını önerdi. Bu teklifimiz öbür aktörlerce de benimsenmeli ve artık hayata geçirilmeli. Ayrıyeten Kıbrıs Türkleri de hidrokarbon konusunda Rumlara 2011, 2012 ve 2019’da iş birliği tekliflerinde bulundu. Biz bu teklifleri de destekliyoruz.”
“YUNANİSTAN’DAN DA TIPKI SAMİMİYET VE İRADEYİ BEKLİYORUZ”
“Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin problemlerin tahlili için samimi bir diyalogdan yana olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve ticari bağlantılardaki olumlu gündemi daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, “Ekonomide iş birliğine odaklanan müspet gündem, 2021’de ikili ticarette olumlu tesirlerini göstermeye başladı ve 2020’ye kıyasla yüzde 70 artarak 5,2 milyar dolara ulaştı. Bu olumlu gündemin Yunanistan ile ikili problemlerimizi içtenlikle tartışabileceğimiz bir ortam oluşturmasını umuyoruz. Biz, bu doğrultuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan’dan da, bu süreçte tıpkı samimiyeti ve tıpkı siyasi iradeyi göstermesini bekliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE DÜNYA İÇİN BİR UMUT”
11-13 Mart’ta düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) ait değerlendirmelerde de bulunan Çavuşoğlu, “17 devlet ve hükümet lideri, 80 bakan, 39 memleketler arası teşkilat üst seviye yetkilisi iştirak etti. 75 ülkeden 3 binden çok iştirakçi vardı. Dünyadaki ülkelerin yüzde 40’ı Antalya’da üst seviyelerde temsil edildi.” dedi.
ADF’nin bir dünya markası haline geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “ADF’de Sayın Cumhurbaşkanımız 11, ben de 67 ikili görüşme gerçekleştirdik. Konuk ülke yetkilileri içinde 212 ikili görüşme oldu. ADF bu açıdan adeta küçük bir BM Genel Konseyi toplantısı üzereydi. Çok farklı aktörler, ADF şemsiyesi altında bir ortaya geldi. Örneğin Afganistan Süreksiz Hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ile ABD heyeti içinde bir görüşme oldu” diye konuştu.
Forumu, Türkiye’nin yürüttüğü dış siyasetin bir modülü olarak nitelendiren Çavuşoğlu, “Bugün dünyada bir Türkiye profili var. Türkiye global bir aktör haline geldi. Türkiye’nin gücünü ve memleketler arası alanda oynadığı rolü herkes kabul ediyor. Türkiye’nin etkin, prensipli ve adil tavrı herkes tarafınca takdir ediliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin ADF ve İstanbul’da yaptığı toplantıları da hatırlatan Çavuşoğlu, “Bunu bize duyulan inanç yardımıyla yapabildik. Türkiye dünya için bir umut, Türkiye’den beklentiler büyük. Bunu farklı coğrafyalardaki mevkidaşlarımla yaptığım her temasta görüyorum.” diye konuştu.
“RUSYA DA UKRAYNA DA BİZE İTİMAT DUYUYOR”
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna krizinin başından bu yana Türkiye’nin siyasetinin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, silahların susması ve insani drama son verilmesi olduğunu belirtti.
Kalıcı ateşkes için taraflar içinde kolaylaştırma faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Çavuşoğlu, ADF kapsamında gerçekleşen Ukrayna-Rusya dışişleri bakanları görüşmesi akabinde ivmenin kaybedilmemesi için Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarını ziyaret ettiğini söylemiş oldu.
Bu görüşmelerde kimi konularda yakınlaşma gördüklerini belirten Çavuşoğlu, “İlkesel bir tavır izliyoruz. İki ülke de bize itimat duyuyor. Biz, savaşın niye olduğu insani felaketin bir an evvel durdurulmasına katkı sağlayacak her türlü teşebbüsü olumlu karşılıyoruz. Öte yandan, her iki ülkeyle savaş öncesi yakın iş birliğimiz, ayrıyeten samimi ve açık konuşabilme kabiliyetimiz, bu süreçte ülkemize kendine has bir pozisyon kazandırdı. Tüm dünya Türkiye’nin attığı adımları ve uğraşlarını yakından izliyor ve takdir ediyor” dedi.
Burhanettin Duran’ın “Uluslararası sistemde bir dönüşüm olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da cevap veren Çavuşoğlu, dünyada ekonomik ve teknolojik alanda hayli süratli bir dönüşüm yaşandığını söz etti.
Bu dönüşümün askeri ve siyasi tesirleri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Uluslararası teşkilatların ve global yönetişim düzeneklerinin mevcut problemlere tesirli tahliller üretemediği tespitine katılıyorum. ötürüsıyla milletlerarası örgütlerde ıslahat gereksiniminin elzem olduğunu savunuyoruz.” tabirlerini kullandı.
Çavuşoğlu, çağın sınamaları karşısında yeni tahlil biçimleri üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm ülkelerin, global tehditlere karşılık verebilen, kapsayıcı, adil ve faal bir memleketler arası sistem için uğraş göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD İLE ALAKALAR
Türkiye’nin teşebbüsçü ve insani dış siyasetinin sırf ülke çıkarlarına değil dünya barışına da hizmet ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye’nin evvelarinden birisinin bölgede ve öbür coğrafyalarda hayli taraflı ve ikili iş birliklerini güçlendirmek olduğunu söylemiş oldu.
Çavuşoğlu, Güney Kafkasya ve Orta Doğu’da olağanlaşma çalışmalarının devam ettiğini hatırlatırken Türkiye-ABD bağlarına de değindi.
ABD ile biroldukça bölgesel ve global sorunda ortak noktalar bulunduğunu tabir eden Çavuşoğlu, “aynı vakitte ABD’nin ulusal güvenliğimizi direkt ilgilendiren, PKK/YPG, FETÖ ve yaptırımlar üzere problemlerde izlediği tavır müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan ile ABD Lideri Joe Biden’ın kurulmasını kararlaştırdığı Stratejik Sisteme da değinen Çavuşoğlu, “Mekanizma gerek görüş ayrılıklarımızın gerek iş birliği imkanlarımızın kapsamlı ve yapısal bir biçimde ele alınmasına imkan sağlayacak. Düzeneğin faaliyete geçmesine yönelik birinci adımın yakında atılması öngörülüyor” dedi.
“AB İLE AYRICALIKLI PAYDAŞLIK YAHUT ÖBÜR TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİ MODELLERİ GÜNDEMİMİZDE YOK”
Çavuşoğlu, son periyottaki gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) için ehemmiyetini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, “AB’nin global konularda Türkiye’yi yanında tutması ve artık bünyesine dahil etmesi kendi çıkarına” diye konuştu.
AB üyeliğinin Türkiye için stratejik maksat olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “İlişkilerimizin belkemiğini de iştirak süreci oluşturuyor. Kimi çevrelerce lisana getirilen ayrıcalıklı paydaşlık yahut diğer türlü iş birliği modelleri bizim gündemimizde yok” dedi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmasına çabucak başlanması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, vize serbestisi beklentisinin de kuvvetli olduğunu anlattı.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin somut ve olumlu adımlar atmaya da hazır olduğunu belirtti.
“İDLİB’DE ATEŞKESİN KORUNMASINA KIYMET VERİYORUZ”
Türkiye’nin Afrika ile ilgilerine yönelik soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, artan bağlantıların kararı olarak toplam ticaret hacminin 2003’te 5,4 milyar dolardan 2021 sonunda 35 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
Afrika ile eşit bir iş birliği yapıldığına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin sömürgecilikten kaynaklanan bir kamburu yok, bilinmeyen hedefleri ve gündemi de yok” diye konuştu.
Türk dünyasıyla ilgilerin de Türkiye’nin dış siyasetinin kıymetli boyutlarından biri olduğuna değinen Çavuşoğlu, Türk Kurulu’nun Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşmesiyle tam teşekküllü bir memleketler arası kuruluş olduğunu söylemiş oldu.
Bu sonucun alındığı Kasım 2021’deki İstanbul Doruğu’nda Türk Dünyası 2040 vizyon dokümanının de imzalandığını söyleyen Çavuşoğlu, teşkilatın yol haritası niteliği taşıyan bu evrakın Türk devletleri içindeki ilgi ve iş birliğinin daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi için atılacak adımları belirlediğini belirtti.
Çavuşoğlu, Suriye’de yaşanan gelişmelere ait de şu tabirleri kullandı:
“İdlib’de ateşkesin korunmasına kıymet veriyoruz. Keza Astana garantörleriyle birlikte kurulmasına ön ayak olduğumuz Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının ivme kazanarak sürmesini ve somut sonuçlar doğurmasını önemsiyoruz. Suriye’deki bir başka öncelikli sıkıntımız de terörle gayret. DAEŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı uğraşımız önümüzdeki devirde de kararlılıkla devam edecek. Suriye ihtilafının askeri prosedürlerle çözülemeyeceğinin başta rejim olmak üzere ilgili taraflarca artık idrak edilmiş olduğunu düşünüyoruz. Ülkemiz siyasi tahlile yönelik uğraşlarını önümüzdeki periyotta de kuvvetli bir biçimde sürdürecek.”
Türkiye’nin dünyada en epeyce temsilciliği bulunan beşinci ülke olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılının yanı sıra Türk Hariciye Teşkilatı’nın 500. yılını idrak edecek olmanın memnunluğunu yaşayacağız. İnşallah, teşkilatımız genişlemeye devam edecek. Milletimizin çıkarlarını dünyanın dört bir yanında müdafaaya devam edeceğiz.” dedi.
Çavuşoğlu, Kriter Mecmua’da SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın sorularını yanıtladı.
Kıbrıs sorunuyla ilgili soruya karşılık veren Çavuşoğlu, yıllardır federasyon temelinde müzakerelerin gdolayıldüğünü fakat Rum tarafının Türk tarafını siyasi eşit kabul etmemesiyle bu müzakerelerin çöktüğünü söylemiş oldu.
Bu doğrultuda iki devletli tahlilin masaya geldiğini aktaran Çavuşoğlu, “Öneri hem Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarının, yani hâkim eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün teyidine tıpkı vakitte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum İdaresi içinde bir iş birliğinin tesisine dayanıyor. Biz de Türkiye olarak, Kıbrıs Türk tarafının hükümran eşitlik ve eşit milletlerarası statüsünün teyit edilmesi noktasında her türlü teşebbüsümüzü yapıyoruz” dedi.
Tüm muhataplara da adadaki gerçeklere odaklanması gerektiği iletisini verdiklerini söz eden Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türklerine yapılan ikili standartlardan vazgeçmeleri gerektiğini söylüyoruz. Alandaki gerçeklerle uyumlu, iki devletli tahlil teklifinin muhataplarımızca değişen şartlar çerçevesinde daha dikkatli bir biçimde dikkate alınacağına inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“DOĞU AKDENİZ’DE KİLİT AKTÖRÜZ”
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de kapsamlı bir iş birliği yapılması gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’nin ve KKTC’nin dışlandığı teşebbüslerin başarısız olmaya mahkum olduğunun altını çizdi.
Atılan tek taraflı adımların gerginliği tırmandırdığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemizin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla muhafazaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olarak bölgede kilit aktörüz. Bizim önceliğimiz her vakit olduğu üzere diplomasi, iş birliği ve eş güdüm. Sayın Cumhurbaşkanımız AB’ye 2020’de kapsamlı bir Doğu Akdeniz Konferansı yapılmasını önerdi. Bu teklifimiz öbür aktörlerce de benimsenmeli ve artık hayata geçirilmeli. Ayrıyeten Kıbrıs Türkleri de hidrokarbon konusunda Rumlara 2011, 2012 ve 2019’da iş birliği tekliflerinde bulundu. Biz bu teklifleri de destekliyoruz.”
“YUNANİSTAN’DAN DA TIPKI SAMİMİYET VE İRADEYİ BEKLİYORUZ”
“Yunanistan ile diyalog kanallarının bugün eskisinden daha açık olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin problemlerin tahlili için samimi bir diyalogdan yana olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve ticari bağlantılardaki olumlu gündemi daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, “Ekonomide iş birliğine odaklanan müspet gündem, 2021’de ikili ticarette olumlu tesirlerini göstermeye başladı ve 2020’ye kıyasla yüzde 70 artarak 5,2 milyar dolara ulaştı. Bu olumlu gündemin Yunanistan ile ikili problemlerimizi içtenlikle tartışabileceğimiz bir ortam oluşturmasını umuyoruz. Biz, bu doğrultuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan’dan da, bu süreçte tıpkı samimiyeti ve tıpkı siyasi iradeyi göstermesini bekliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE DÜNYA İÇİN BİR UMUT”
11-13 Mart’ta düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) ait değerlendirmelerde de bulunan Çavuşoğlu, “17 devlet ve hükümet lideri, 80 bakan, 39 memleketler arası teşkilat üst seviye yetkilisi iştirak etti. 75 ülkeden 3 binden çok iştirakçi vardı. Dünyadaki ülkelerin yüzde 40’ı Antalya’da üst seviyelerde temsil edildi.” dedi.
ADF’nin bir dünya markası haline geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “ADF’de Sayın Cumhurbaşkanımız 11, ben de 67 ikili görüşme gerçekleştirdik. Konuk ülke yetkilileri içinde 212 ikili görüşme oldu. ADF bu açıdan adeta küçük bir BM Genel Konseyi toplantısı üzereydi. Çok farklı aktörler, ADF şemsiyesi altında bir ortaya geldi. Örneğin Afganistan Süreksiz Hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ile ABD heyeti içinde bir görüşme oldu” diye konuştu.
Forumu, Türkiye’nin yürüttüğü dış siyasetin bir modülü olarak nitelendiren Çavuşoğlu, “Bugün dünyada bir Türkiye profili var. Türkiye global bir aktör haline geldi. Türkiye’nin gücünü ve memleketler arası alanda oynadığı rolü herkes kabul ediyor. Türkiye’nin etkin, prensipli ve adil tavrı herkes tarafınca takdir ediliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin ADF ve İstanbul’da yaptığı toplantıları da hatırlatan Çavuşoğlu, “Bunu bize duyulan inanç yardımıyla yapabildik. Türkiye dünya için bir umut, Türkiye’den beklentiler büyük. Bunu farklı coğrafyalardaki mevkidaşlarımla yaptığım her temasta görüyorum.” diye konuştu.
“RUSYA DA UKRAYNA DA BİZE İTİMAT DUYUYOR”
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna krizinin başından bu yana Türkiye’nin siyasetinin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, silahların susması ve insani drama son verilmesi olduğunu belirtti.
Kalıcı ateşkes için taraflar içinde kolaylaştırma faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Çavuşoğlu, ADF kapsamında gerçekleşen Ukrayna-Rusya dışişleri bakanları görüşmesi akabinde ivmenin kaybedilmemesi için Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarını ziyaret ettiğini söylemiş oldu.
Bu görüşmelerde kimi konularda yakınlaşma gördüklerini belirten Çavuşoğlu, “İlkesel bir tavır izliyoruz. İki ülke de bize itimat duyuyor. Biz, savaşın niye olduğu insani felaketin bir an evvel durdurulmasına katkı sağlayacak her türlü teşebbüsü olumlu karşılıyoruz. Öte yandan, her iki ülkeyle savaş öncesi yakın iş birliğimiz, ayrıyeten samimi ve açık konuşabilme kabiliyetimiz, bu süreçte ülkemize kendine has bir pozisyon kazandırdı. Tüm dünya Türkiye’nin attığı adımları ve uğraşlarını yakından izliyor ve takdir ediyor” dedi.
Burhanettin Duran’ın “Uluslararası sistemde bir dönüşüm olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da cevap veren Çavuşoğlu, dünyada ekonomik ve teknolojik alanda hayli süratli bir dönüşüm yaşandığını söz etti.
Bu dönüşümün askeri ve siyasi tesirleri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Uluslararası teşkilatların ve global yönetişim düzeneklerinin mevcut problemlere tesirli tahliller üretemediği tespitine katılıyorum. ötürüsıyla milletlerarası örgütlerde ıslahat gereksiniminin elzem olduğunu savunuyoruz.” tabirlerini kullandı.
Çavuşoğlu, çağın sınamaları karşısında yeni tahlil biçimleri üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm ülkelerin, global tehditlere karşılık verebilen, kapsayıcı, adil ve faal bir memleketler arası sistem için uğraş göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD İLE ALAKALAR
Türkiye’nin teşebbüsçü ve insani dış siyasetinin sırf ülke çıkarlarına değil dünya barışına da hizmet ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye’nin evvelarinden birisinin bölgede ve öbür coğrafyalarda hayli taraflı ve ikili iş birliklerini güçlendirmek olduğunu söylemiş oldu.
Çavuşoğlu, Güney Kafkasya ve Orta Doğu’da olağanlaşma çalışmalarının devam ettiğini hatırlatırken Türkiye-ABD bağlarına de değindi.
ABD ile biroldukça bölgesel ve global sorunda ortak noktalar bulunduğunu tabir eden Çavuşoğlu, “aynı vakitte ABD’nin ulusal güvenliğimizi direkt ilgilendiren, PKK/YPG, FETÖ ve yaptırımlar üzere problemlerde izlediği tavır müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan ile ABD Lideri Joe Biden’ın kurulmasını kararlaştırdığı Stratejik Sisteme da değinen Çavuşoğlu, “Mekanizma gerek görüş ayrılıklarımızın gerek iş birliği imkanlarımızın kapsamlı ve yapısal bir biçimde ele alınmasına imkan sağlayacak. Düzeneğin faaliyete geçmesine yönelik birinci adımın yakında atılması öngörülüyor” dedi.
“AB İLE AYRICALIKLI PAYDAŞLIK YAHUT ÖBÜR TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİ MODELLERİ GÜNDEMİMİZDE YOK”
Çavuşoğlu, son periyottaki gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) için ehemmiyetini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, “AB’nin global konularda Türkiye’yi yanında tutması ve artık bünyesine dahil etmesi kendi çıkarına” diye konuştu.
AB üyeliğinin Türkiye için stratejik maksat olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “İlişkilerimizin belkemiğini de iştirak süreci oluşturuyor. Kimi çevrelerce lisana getirilen ayrıcalıklı paydaşlık yahut diğer türlü iş birliği modelleri bizim gündemimizde yok” dedi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmasına çabucak başlanması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, vize serbestisi beklentisinin de kuvvetli olduğunu anlattı.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin somut ve olumlu adımlar atmaya da hazır olduğunu belirtti.
“İDLİB’DE ATEŞKESİN KORUNMASINA KIYMET VERİYORUZ”
Türkiye’nin Afrika ile ilgilerine yönelik soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, artan bağlantıların kararı olarak toplam ticaret hacminin 2003’te 5,4 milyar dolardan 2021 sonunda 35 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
Afrika ile eşit bir iş birliği yapıldığına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin sömürgecilikten kaynaklanan bir kamburu yok, bilinmeyen hedefleri ve gündemi de yok” diye konuştu.
Türk dünyasıyla ilgilerin de Türkiye’nin dış siyasetinin kıymetli boyutlarından biri olduğuna değinen Çavuşoğlu, Türk Kurulu’nun Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşmesiyle tam teşekküllü bir memleketler arası kuruluş olduğunu söylemiş oldu.
Bu sonucun alındığı Kasım 2021’deki İstanbul Doruğu’nda Türk Dünyası 2040 vizyon dokümanının de imzalandığını söyleyen Çavuşoğlu, teşkilatın yol haritası niteliği taşıyan bu evrakın Türk devletleri içindeki ilgi ve iş birliğinin daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi için atılacak adımları belirlediğini belirtti.
Çavuşoğlu, Suriye’de yaşanan gelişmelere ait de şu tabirleri kullandı:
“İdlib’de ateşkesin korunmasına kıymet veriyoruz. Keza Astana garantörleriyle birlikte kurulmasına ön ayak olduğumuz Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının ivme kazanarak sürmesini ve somut sonuçlar doğurmasını önemsiyoruz. Suriye’deki bir başka öncelikli sıkıntımız de terörle gayret. DAEŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı uğraşımız önümüzdeki devirde de kararlılıkla devam edecek. Suriye ihtilafının askeri prosedürlerle çözülemeyeceğinin başta rejim olmak üzere ilgili taraflarca artık idrak edilmiş olduğunu düşünüyoruz. Ülkemiz siyasi tahlile yönelik uğraşlarını önümüzdeki periyotta de kuvvetli bir biçimde sürdürecek.”
Türkiye’nin dünyada en epeyce temsilciliği bulunan beşinci ülke olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılının yanı sıra Türk Hariciye Teşkilatı’nın 500. yılını idrak edecek olmanın memnunluğunu yaşayacağız. İnşallah, teşkilatımız genişlemeye devam edecek. Milletimizin çıkarlarını dünyanın dört bir yanında müdafaaya devam edeceğiz.” dedi.