bencede
New member
Dolar ve altında yaşanan ani düşüşten dolayı yatırımcı piyasa araştırmasına koyuldu. Piyasalara ait isabetli iddialar yapan ve altın/Dolar tahlilleri tutan Ekonomist Remiz Özdemir, Türkiye’nin derin krizden çıkmasının 3 mümkünlüğünü yazdı. Evvelki açıklamalarında FED’in Mayıs’ta alacağı faiz sonucunın yıkıcı tesirlerinden bahseden Özdemir, Türkiye’yi güç günlerin beklediğinin altını çizdi. İşte Özdemir’in dikkat çeken o yazısı.
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GİDİŞATI KESTİRİLMİYOR
Türkiye’nin derin ve soluksuz bir kriz içerisinde olduğunu vurgulayan Özdemir, gidişat ortasında istikrarsız bir durumun ortada olduğunu ima etti. Hayat pahalılığının her geçen gün arttığına değinen Özdemir, besin unsurlarına erişimin artık zorlaştığını güç ve besin ithalatında 3 milyar dolara muhtaçlık olduğunu söz etti.
ORTADA DOLAR YOK!
Türkiye Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervinin eksi 50 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Özdemir dolara ait şunları kaleme aldı:
“Bir inat uğruna ülkeyi bu hale getirenler dolar bulmak için akla mantığa sığmayan iktisat ilminin kabul etmeyeceği sistemlere başvurarak dolar bulmaya çalışıyor. Şu ana kadar değirmeni taşıma suyu ile döndürdüler. Lakin artık tıkandı. Dolar için gitmediğimiz ülke kalmadı. Birleşik Arap Emirlikleri’nden Suudi Arabistan’a kadar. Ortada hala dolar yok. Gelen ise üç beş milyon dolar o da açıkları kapatmaya yetmiyor.”
TÜRKİYE’NİN KRİZDEN ÇIKMASI İÇİN 3 YOL
“Peki Türkiye, tarihinin en derin krizinden nasıl çıkar?” diye soran Özdemir 3 olasılığa değindi. Özdemir bu 3 mümkünlüğü şöyleki sıraladı.
IMF: Türkiye acil olarak Milletlerarası Para Fonu IMF’ye gidebilir. Sonuçta gurur yapmanın bir alemi yok. Sen bu fonun üyesisin ve fazlaca ucuz kaynak bulabilir Türkiye. Türkiye’nin acil olarak 30 milyar dolar civarında bir para girişine gereksinimi var. Bu parayı IMF’den lakin alabiliriz. Natürel ki IMF yapısal ıslahat isteyecektir. Bağımsız bir Merkez Bankası. Bu da bu iktidarın hesabına gelmez. Gelse de “IMF bizden borç istedi” kelamı bu hesabı bozuyor. senelerca sen meydanlarda “IMF bizden borç istedi” de, daha sonra IMF’nin kapısına git. Bunu yapamaz. Yapsa bile son deva olarak yapar. bir daha de fazlaca zayıf bir mümkünlük.
FAİZ YÜKSELTME: İkinci tahlil faiz yükseltmek olacaktır. Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesi hayli kıymetli. Zira dünyaya da hem de “Biz artık faizin enflasyona niye olduğu saçma sapan tezi bıraktık. İktisat ilmine bakılırsa hareket edeceğiz” demek olacaktır. Bu Türkiye’yi bir anda kurtarmaz ancak en azından uçurumun eşiğinden alacaktır. Bunu yapma mümkünlüğü var mı? Ben şahsen bunu kuvvetli bir mümkünlük olarak görüyorum. Zira siyasi irade fazlaca sıkıştı. Bunu yapmaz ise o denli art kapı operasyonlarıyla dolar kurunu fazla denetim altında tutamaz.
DÖVİZ KURUNU ÖZGÜR BIRAKMAK: Üçüncü mümkünlük döviz kurunu Aralık ayına kadar olduğu üzere çaresiz hür bırakmak. Bu mümkünlük aslında o denli ya da bu biçimde gerçekleşecek. Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmemesi yahut IMF’ye gitmemesi halinde ister istemez Türkiye’nin önüne gelecektir. Bu inşallah olmaz. Olursa hasarı epeyce büyük olur.
“YÖNETİM MODELİNİN BEDELİ AĞIR OLACAK”
Saydığı 2 olasılığında sonuçlarının dar gelirli vatandaşı zorlayacağını söz eden Özdemir, fakirliğin daha da ağırlaşacağını belirtti. Özdemir, Türkiye’nin iktisat siyasetini ise şu biçimde kıymetlendirdi, “Bilinçsiz siyasi bir tercih ve idare modelinin bedeli Türkiye’ye epeyce ağır olacaktır.”
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GİDİŞATI KESTİRİLMİYOR
Türkiye’nin derin ve soluksuz bir kriz içerisinde olduğunu vurgulayan Özdemir, gidişat ortasında istikrarsız bir durumun ortada olduğunu ima etti. Hayat pahalılığının her geçen gün arttığına değinen Özdemir, besin unsurlarına erişimin artık zorlaştığını güç ve besin ithalatında 3 milyar dolara muhtaçlık olduğunu söz etti.
ORTADA DOLAR YOK!
Türkiye Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervinin eksi 50 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Özdemir dolara ait şunları kaleme aldı:
“Bir inat uğruna ülkeyi bu hale getirenler dolar bulmak için akla mantığa sığmayan iktisat ilminin kabul etmeyeceği sistemlere başvurarak dolar bulmaya çalışıyor. Şu ana kadar değirmeni taşıma suyu ile döndürdüler. Lakin artık tıkandı. Dolar için gitmediğimiz ülke kalmadı. Birleşik Arap Emirlikleri’nden Suudi Arabistan’a kadar. Ortada hala dolar yok. Gelen ise üç beş milyon dolar o da açıkları kapatmaya yetmiyor.”
TÜRKİYE’NİN KRİZDEN ÇIKMASI İÇİN 3 YOL
“Peki Türkiye, tarihinin en derin krizinden nasıl çıkar?” diye soran Özdemir 3 olasılığa değindi. Özdemir bu 3 mümkünlüğü şöyleki sıraladı.
IMF: Türkiye acil olarak Milletlerarası Para Fonu IMF’ye gidebilir. Sonuçta gurur yapmanın bir alemi yok. Sen bu fonun üyesisin ve fazlaca ucuz kaynak bulabilir Türkiye. Türkiye’nin acil olarak 30 milyar dolar civarında bir para girişine gereksinimi var. Bu parayı IMF’den lakin alabiliriz. Natürel ki IMF yapısal ıslahat isteyecektir. Bağımsız bir Merkez Bankası. Bu da bu iktidarın hesabına gelmez. Gelse de “IMF bizden borç istedi” kelamı bu hesabı bozuyor. senelerca sen meydanlarda “IMF bizden borç istedi” de, daha sonra IMF’nin kapısına git. Bunu yapamaz. Yapsa bile son deva olarak yapar. bir daha de fazlaca zayıf bir mümkünlük.
FAİZ YÜKSELTME: İkinci tahlil faiz yükseltmek olacaktır. Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesi hayli kıymetli. Zira dünyaya da hem de “Biz artık faizin enflasyona niye olduğu saçma sapan tezi bıraktık. İktisat ilmine bakılırsa hareket edeceğiz” demek olacaktır. Bu Türkiye’yi bir anda kurtarmaz ancak en azından uçurumun eşiğinden alacaktır. Bunu yapma mümkünlüğü var mı? Ben şahsen bunu kuvvetli bir mümkünlük olarak görüyorum. Zira siyasi irade fazlaca sıkıştı. Bunu yapmaz ise o denli art kapı operasyonlarıyla dolar kurunu fazla denetim altında tutamaz.
DÖVİZ KURUNU ÖZGÜR BIRAKMAK: Üçüncü mümkünlük döviz kurunu Aralık ayına kadar olduğu üzere çaresiz hür bırakmak. Bu mümkünlük aslında o denli ya da bu biçimde gerçekleşecek. Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmemesi yahut IMF’ye gitmemesi halinde ister istemez Türkiye’nin önüne gelecektir. Bu inşallah olmaz. Olursa hasarı epeyce büyük olur.
“YÖNETİM MODELİNİN BEDELİ AĞIR OLACAK”
Saydığı 2 olasılığında sonuçlarının dar gelirli vatandaşı zorlayacağını söz eden Özdemir, fakirliğin daha da ağırlaşacağını belirtti. Özdemir, Türkiye’nin iktisat siyasetini ise şu biçimde kıymetlendirdi, “Bilinçsiz siyasi bir tercih ve idare modelinin bedeli Türkiye’ye epeyce ağır olacaktır.”