Beykozlu
New member
İstanbul’da bir hastanede ağır bakım ünitesinde “kalem” tartışması niçiniyle, hastaların oksijen vanasını kapatan ve 1 hastanın vefatına yol açan tekniker hakkında 25 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde arkadaşıyla “kalem şakası” yaparken ağır bakım servisindeki oksijen vanaları kapatarak bir kişinin vefatına niye olan biyomedikal teknikeri Fatih K’nin “olası kastla öldürme” hatasından 20 yıldan 25 yıla kadar mahpusu istendi.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Fatih K. ve avukatı katıldı.
Ölen Yusuf Sanin’in ailesi ve avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada cumhuriyet savcısı, temele ait mütalaasını deklare etti.
Mütalaada, sanık Fatih K’nin olay tarihinde Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi’nde biyomedikal teknikeri olarak misyon yaptığı, şahit Ekrem K’nin de tıpkı hastanenin ağır bakım servisinde hemşire olarak çalıştığı anlatıldı.
KALEM ŞAKALAŞMASI VEFAT GETİRDİ
Olay günü sanık Fatih K. ile şahit Ekrem K. içinde şakalaşma olduğu, şahit Ekrem K’nin Fatih K’nin üst cebindeki kalemi aldığı aktarılan mütalaada, şahit Ekrem K’nin kalemi vermemesi üzerine sanığın oksijen panosunun olduğu yere giderek bir şeyler yaptığı, bu süreçten daha sonra alarm çalmaya başladığı söz edildi.
Mütalaada, şahidin sanığa, ne yaptıysa düzeltmesini söylemesi üzerine alarmın sustuğuna vurgu yapılarak, muhtemelen sanığın vanaları açmaksızın alarmı kapattığı görüşüne yer verildi.
HASTALAR OKSİJEN ALAMADI
bir süre daha sonra şahidin maktul Yusuf Sanin’in tansiyonunun düştüğünü fark ederek sorumlu hemşireyi çağırdığı anlatılan mütalaada, ağır bakımda yatan hastaların bir kısmının oksijen alamadıkları fark edilip bu hastalara seyyar oksijen tüpü bağlayarak oksijen almalarının sağlandığı lakin Sanin’in ömrünü kaybettiği kaydedildi.
Mütalaada, Ekrem K’nin bir süre daha sonra, sanığın oksijen vanalarının yanına gidip bir şeyler yaptığı aklına gelince telefonla aradığı sanık Fatih K’nin yönlendirmesiyle kapalı olan oksijen vanalarını yeniden açtığı vurgulandı.
Teknik kayıtlarının incelenmesinde sanığın ağır bakım servisine saat 16.30’da girdiği, 16.40 sıralarında erişkin ağır bakım ünitesini besleyen oksijen vanalarının birini kapattığı aktarılan mütalaada, ağır bakım çalışanlarının saat 16.46’dan itibaren seyyar oksijen tüpleri ile dayanak almaya çalıştıkları, saat 16.53’te şahidin kapalı olan oksijen vanasını sanıktan telefon takviyesi alarak açtığının tespitine yer verildi.
OKSİJEN VANASI KAPATILDIĞI İÇİN ÖLDÜ
Mütalaada, İstanbul İsimli Tıp Kurumu raporlarına nazaran entübe biçimde takip edilen maktulün, mekanik vantilatörün oksijen vanasının kapatılması niçiniyle öldüğünün anlaşıldığı kaydedildi.
Sanık Fatih K’nin tıbben yanlışlı olduğu, kişinin mevti ile illiyet bağının bulunduğu belirtilen mütalaada, biyomedikal teknikeri olarak çalışan sanığın ağır bakım ünitesinde oksijen vanalarını kapatması kararı vefat meydana gelebileceğini bilebilecek durumda olduğu ancak bu ihtimali göz gerisi ettiği ya da umursamadığı vurgulandı.
Mütalaada, sanığın “olası kastla öldürme” hatasından 20 yıldan 25 yıla kadar mahpusla cezalandırılması ve tutuklu yargılanmasına karar verilmesi istendi.
Mütalaaya karşı savunması sorulan sanık ve avukatı müddet talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde arkadaşıyla “kalem şakası” yaparken ağır bakım servisindeki oksijen vanaları kapatarak bir kişinin vefatına niye olan biyomedikal teknikeri Fatih K’nin “olası kastla öldürme” hatasından 20 yıldan 25 yıla kadar mahpusu istendi.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Fatih K. ve avukatı katıldı.
Ölen Yusuf Sanin’in ailesi ve avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada cumhuriyet savcısı, temele ait mütalaasını deklare etti.
Mütalaada, sanık Fatih K’nin olay tarihinde Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi’nde biyomedikal teknikeri olarak misyon yaptığı, şahit Ekrem K’nin de tıpkı hastanenin ağır bakım servisinde hemşire olarak çalıştığı anlatıldı.
KALEM ŞAKALAŞMASI VEFAT GETİRDİ
Olay günü sanık Fatih K. ile şahit Ekrem K. içinde şakalaşma olduğu, şahit Ekrem K’nin Fatih K’nin üst cebindeki kalemi aldığı aktarılan mütalaada, şahit Ekrem K’nin kalemi vermemesi üzerine sanığın oksijen panosunun olduğu yere giderek bir şeyler yaptığı, bu süreçten daha sonra alarm çalmaya başladığı söz edildi.
Mütalaada, şahidin sanığa, ne yaptıysa düzeltmesini söylemesi üzerine alarmın sustuğuna vurgu yapılarak, muhtemelen sanığın vanaları açmaksızın alarmı kapattığı görüşüne yer verildi.
HASTALAR OKSİJEN ALAMADI
bir süre daha sonra şahidin maktul Yusuf Sanin’in tansiyonunun düştüğünü fark ederek sorumlu hemşireyi çağırdığı anlatılan mütalaada, ağır bakımda yatan hastaların bir kısmının oksijen alamadıkları fark edilip bu hastalara seyyar oksijen tüpü bağlayarak oksijen almalarının sağlandığı lakin Sanin’in ömrünü kaybettiği kaydedildi.
Mütalaada, Ekrem K’nin bir süre daha sonra, sanığın oksijen vanalarının yanına gidip bir şeyler yaptığı aklına gelince telefonla aradığı sanık Fatih K’nin yönlendirmesiyle kapalı olan oksijen vanalarını yeniden açtığı vurgulandı.
Teknik kayıtlarının incelenmesinde sanığın ağır bakım servisine saat 16.30’da girdiği, 16.40 sıralarında erişkin ağır bakım ünitesini besleyen oksijen vanalarının birini kapattığı aktarılan mütalaada, ağır bakım çalışanlarının saat 16.46’dan itibaren seyyar oksijen tüpleri ile dayanak almaya çalıştıkları, saat 16.53’te şahidin kapalı olan oksijen vanasını sanıktan telefon takviyesi alarak açtığının tespitine yer verildi.
OKSİJEN VANASI KAPATILDIĞI İÇİN ÖLDÜ
Mütalaada, İstanbul İsimli Tıp Kurumu raporlarına nazaran entübe biçimde takip edilen maktulün, mekanik vantilatörün oksijen vanasının kapatılması niçiniyle öldüğünün anlaşıldığı kaydedildi.
Sanık Fatih K’nin tıbben yanlışlı olduğu, kişinin mevti ile illiyet bağının bulunduğu belirtilen mütalaada, biyomedikal teknikeri olarak çalışan sanığın ağır bakım ünitesinde oksijen vanalarını kapatması kararı vefat meydana gelebileceğini bilebilecek durumda olduğu ancak bu ihtimali göz gerisi ettiği ya da umursamadığı vurgulandı.
Mütalaada, sanığın “olası kastla öldürme” hatasından 20 yıldan 25 yıla kadar mahpusla cezalandırılması ve tutuklu yargılanmasına karar verilmesi istendi.
Mütalaaya karşı savunması sorulan sanık ve avukatı müddet talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmederek duruşmayı erteledi.